Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 2'nci yılında kritik mesajlar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 yılını değerlendirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin gerek ve ihtiyaç duyulduğunda her türlü değişikliğin süratle yapılabilmesine imkân sağlayan dinamik bir yapıda olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle pek çok yapısal değişikliği hayata geçirdik. Kabinede ve üst düzey bürokraside, ihtiyaç hâsıl olduğunda yeni isimlere görev vermekten asla çekinmedik. Bundan sonra da reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesi İki Yıllık Değerlendirme Toplantısı' düzenledi. Erdoğan'ın 2 saat 15 dakika süren konuşması sırasında kabine üyeleri de sahnede yer aldı, 2 yıllık dönemde yapılan icraat ve faaliyetlere ilişkin görüntüler sahnedeki dev ekrana yansıtıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bakanlar ve salondaki davetliler, koronavirüs salgını nedeniyle maske taktı, oturma düzeni sosyal mesafeye göre ayarlandı.
'SALDIRI VE İHANET SAFI BAŞARISIZ OLDU'
Milletlerin ve devletlerin hayatlarında, asırlara sâri sonuçları olan dönemler bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 7 yıldır tarihi bir dönemden geçtiğini söyledi. Erdoğan, "Bu dönemin içinde her türlü tuzak, her türlü saldırı, her türlü oyun, her türlü ihanet, her türlü acı ve sıkıntı vardır. Yine bu dönemin içinde her türlü mücadele, her türlü kahramanlık, her türlü cesaret, her türlü zafer de vardır. Hamdolsun, saldırı ve ihanet safı başarısız olmuş, mücadele ve kahramanlık safı, yani milletin safı girdiği her imtihandan alnının akıyla çıkmıştır. Başarıyla taçlandırdığımız her mücadele, geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlamıştır. Geçmişte en küçük sarsıntıda demokrasisiyle, ekonomisiyle, siyasi ve sosyal yapısıyla adeta yerle yeksan olan bir Türkiye’den; bölgesel ve küresel her türlü sınamayı başarıyla veren bir Türkiye’ye geldik. Ülkemizin bu büyük atılım döneminin en kritik değişimlerinden biri de hiç şüphesiz, yeni yönetim sistemimize geçişimizdir" dedi.
Sisteme geçiş sürecini Cumhur İttifakı’nın hızlandırdığını kaydeden Erdoğan, ittifakın kurulmasında ve bugünlere gelmesinde çok büyük emeği olduğunu ifade ettiği MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile MHP’lilere teşekkür etti. 15 Temmuz darbe girişiminde milli iradenin üstünlüğü ilkesinin bedelini kanlarıyla ödeyen Türk Milletinin dünya demokrasi tarihine geçtiğini bildiren Erdoğan, "Türk Milleti, vatandaşı ve güvenlik güçleriyle, yürüttüğü istiklal ve istikbal mücadelesini adım adım zafere taşımaktadır. Kendimizle birlikte tüm dostlarımızın ve kardeşlerimizin geleceği için bu mücadeleyi ilanihaye sürdürmekte kararlıyız" dedi.
'MİLLETİN İRADESİYLE HAYATA GEÇİRİLEN TEK YÖNETİM REFORMU'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın siyasi ve ekonomik gerilimlerden iç çatışmalara, yılbaşından bu yana da koronavirüs salgınının yıkıcı etkilerine pek çok alanda yalpaladığı bir dönemde Türkiye’nin dimdik ayakta kalarak, farkını ortaya koyduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı olarak, bakanlıkları ve kurumları en üst seviyede koordine ederek, bu süreçte Türkiye’yi dünyada örnek gösterilen bir ülke haline getirdiklerini kaydeden Erdoğan, "En büyük gücümüzün birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz olduğunun bilinciyle, hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 200 yılı bulan demokrasi arayışlarımızda, doğrudan milletimizin iradesiyle hayata geçirilen tek yönetim reformudur. Diğer tüm değişimler ya savaş şartlarında, ya da olağanüstü dönemlerde gerçekleşmiştir. Demokrasinin ve cumhuriyetin özüne uygun bu reformun sahibi, bizatihi milletimizin kendisidir. Bu süreçte biz, sadece milletimizin gösterdiği istikamette üzerimize düşenleri yaptık" diye konuştu.
Yeni sistemde, demokrasinin sacayağı olan yürütme, yasama ve yargı organları arasındaki ilişkileri çok daha netleştirdiklerini belirten Erdoğan, Türkiye’nin yeni sistemle birlikte bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin, daha hızlı ve daha kapsamlı refleksler verebilme imkanına kavuştuğuna işaret etti.
'TÜM KARARLARDA MİLLİ EGEMENLİK HAKLARINI KULLANMAKTADIR'
Erdoğan, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerden koronavirüs salgınına kadar pek çok alanda bunun somut neticelerini gördüklerini söylerken konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Eksiklerimiz yok mu? Elbette var. Aksaklıklar yaşanmıyor mu? Elbette yaşanıyor. Yine yeni sistemin verdiği imkânlar sayesinde, eksikleri hızla tamamlıyor, aksaklıkları süratle düzeltebiliyoruz. Her değişim gibi, bunun da oturması vakit alacaktır. Yönetim sistemimizi değiştirirken, iç ve dış siyasetten, tarihi ve sosyal düzeltmelere kadar, pek çok alanda değişimin sancılarının yaşanması kaçınılmazdır. Alışkanlıkları değiştirmenin kolay olmadığını biliyoruz. En başta kendimiz bu zorluğu yaşıyoruz. Ama adım adım hedeflerimize doğru ilerlerken, bunların da üstesinden geliyoruz. Hayatımızın hiçbir döneminde milletimize rağmen iş yapmayı, hele hele millete karşı durmayı aklımızdan bile geçirmedik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesini, sadece lafzıyla değil, özüyle her çalışmamızın merkezine yerleştirdik. ‘Sultanü’l Berreyn’ ve ‘Sultanü’l Bahreyn’, yani iki kıtanın ve iki denizin hakanı Fatih Sultan Mehmet Han’ın vasiyetine uygun şekilde, ‘hünerin ülkeyi imar ederek milletin kalbini kazanmak’ olduğunu hiç aklımızdan çıkarmadık. Ayasofya’yı yeniden Fatih Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesine uygun olarak müzeden camiye dönüştürme kararımız da, bu anlayışın ürünüdür. Türkiye, sınır güvenliği için yürüttüğü harekâtlarda, uluslararası anlaşmalara uygun olarak attığı tüm adımlarda ve ülke içinde aldığı kararlarda, milli egemenlik haklarını kullanmaktadır. Geçmişinde sömürge ve katliam lekesi olmayan nadir devletlerden biriyiz. Bu gururla, kimsenin hakkına göz dikmeyen, ancak kendi hakkını da söke söke alan bir ülke olarak hareket etmeye devam edeceğiz."
'REFORM, İCRAAT VE DEĞİŞİM'
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte yönetim yapısında köklü değişikliklere gittiklerini belirten Erdoğan, sistemin gerek ve ihtiyaç duyulduğunda her türlü değişikliğin süratle yapılabilmesine imkân sağlayan dinamik bir yapıda olduğunu kaydetti. "Biz yaptık öyleyse en doğrusu budur" gibi bir inatlaşmaya girmediklerini söyleyen Erdoğan, "Daha iyisini, daha efdalini, daha güzelini bulduğumuzda her türlü değişime gönlümüz de siyasetimiz de açıktır. Nitekim bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle pek çok yapısal değişikliği hayata geçirdik. Kabinede ve üst düzey bürokraside, ihtiyaç hâsıl olduğunda yeni isimlere görev vermekten asla çekinmedik. Bundan sonra da reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.
'EN UFAK BİR AKSAMA YAŞANMADI'
Erdoğan, yasama ve yargı organlarıyla da uyumlu bir şekilde yürüttükleri görevde 2’nci yılı tamamladıklarını ifade ederek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devletimizin düzenleme yapma fonksiyonunda şu ana kadar en ufak bir aksama yaşanmamıştır. Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve bağlı kurumların; 2018 yılında 154 bin 507 olan toplam kayıtlı birim sayısı, birleştirmeler ve ilgalarla 2020 yılında 152 bin 217’ye gerilemiştir. Mahalli idareler seçimleri ve salgın gibi ülkemiz açısından iki önemli hadiseye rağmen, yürütmenin çalışmalarında herhangi bir aksamaya meydan vermedik. Son iki yılda Cumhurbaşkanı olarak kendi imzamızla çıkardığımız 64 kararname ve 2 bin 755 karar ile milletimize kesintisiz hizmet sunduk. 9 Temmuz 2018 tarihinden bugüne kadar, Ankara ve İstanbul’daki çalışmalarımız dışında, yurt içinde 78 ilimize 114 seyahat gerçekleştirerek, milletimizle kucaklaştık. Aynı şekilde 2018 yılında 16 ülkeye, 2019 yılında 14 ülkeye, 2020 yılında ise 10 ülkeye toplam 47 farklı ziyaret yaparak, uluslararası alanda ülkemizin hak ve menfaatlerinin takipçisi olduk. Ülkemize gelen 98 devlet ve hükümet başkanını misafir ettiğimiz bu dönemde, mevkidaşlarımızla 366 telefon görüşmesi yaparak gündemimizdeki konuları ele aldık. Bölgesel ve küresel hemen tüm sorunların çözümünde Türkiye, her liderin görüşüne başvurduğu, işbirliğini aradığı bir ülke haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.
'BELGE SAYISINI YÜZDE 95 AZALTTIK'
Dijital Türkiye çalışmalarında kat edilen başarılı mesafe sayesinde 27 bin olan kamu hizmeti sayısını sadeleştirerek 8 bin 97’ye, vatandaştan istenen belge sayısını ise 42 binden 833’e düşürdüklerini belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne geçişin ardından vatandaştan talep edilen belge sayısını yüzde 95 azalttıklarını kaydetti. Resmi yazışma işlem sürelerinin gelende ortalama yüzde 71 gidende yüzde 32 azalma gösterdiğini söyleyen Erdoğan, "Yatırımlarda, 2018 ve 2019 yıllarında toplam 2,3 trilyon lira tutarına ulaştık. Bunun 309,5 milyar lirası kamu yatırımı, 2 trilyon lirası özel sektör yatırımıdır. Salgın dönemi dâhil, 180 günlük icraat programlarında planladığımız 2 bin 384 ana eylemin yüzde 93’ünü tamamladık. Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksinde ülkemiz, geçtiğimiz iki yılda 60’ıncı sıradan 33’üncü sıraya yükseldi" değerlendirmesinde bulundu.
'İKİ YILDA 2 BİN 805 YENİ OKUL İNŞA EDİLDİ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarı devraldıkları günden bugüne eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, enerjiden tarıma her alanda Türkiye’yi kalkındırdıklarını söyledi. Erdoğan, konuşmasının devamında son 2 yılda yapılan hizmetleri ana hatlarıyla anlattı. 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’ni açıklayarak eğitimde yol haritasını kamuoyuyla paylaştıklarını, yapay zekâ ve makine öğrenmesi temelli dijital altyapıyı kurarak pilot uygulamasını gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, "Son iki yılda ilk ve ortaöğretimde 2 bin 805 yeni okul, 15 bin yeni derslik inşa ettik, 87 bin 681 öğretmen ataması yaptık. Daha öncekilere ilave olarak 17 bilim ve sanat merkezi, bin 913 laboratuvar, bin 34 kütüphane, 634 z-kütüphane adını verdiğimiz dijital kütüphane açtık. 2018 yılında ek ders ücreti ile birlikte bir öğretmenin eline aylık 4 bin 153 lira geçerken, bu rakam yüzde 25’lik artışla 5 bin 177 liraya ulaştı" dedi.
Özel eğitimde erken çocukluk döneminde ihtiyaç olan anaokulu sayısını sadece son bir yılda yüzde 94 oranında artırdıklarını kaydeden Erdoğan, salgın döneminde Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sistemini hızla hayata geçirdiklerine işaret ederek, "Uzaktan eğitimde aktif kullanılan EBA sistemi 3,1 milyar tıklanma sayısıyla Türkiye’de en çok ziyaret edilen 10’uncu internet sitesi, dünyada ise 3’üncü eğitim sitesi oldu. TRT EBA’da yapılan 2 bin 516 saat yayın üzerinden de 7,4 milyon öğrenci ve 1 milyondan fazla öğretmen sistemi aktif olarak kullandı" bilgisini verdi. Erdoğan, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının artırılması amacıyla 2018-2020 yılları arasında bin 746 öğrencinin devlet bursu ile lisansüstü öğrenim görmek üzere yurt dışına gönderilmeye hak kazandığını, özellikle stratejik alanlarda öğrenim gören devlet burslusu öğrenci oranının yüzde 25’lerden yüzde 40’lara ulaştığını söyledi.
'GENÇLİK MERKEZİ SAYISI 338'E ÇIKARILDI'
Geleceğin teminatı gençleri her alanda destekleyen politika ve yatırımları hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, "Son iki yılda yaklaşık 4,5 milyar liralık rakamla 979 yatırımı tamamladık. Türkiye’de 18 yıl önce sadece 9 adet olan gençlik merkezleri sayısını 338’e çıkardık. Üye olarak bu merkezlerden faydalanan gençlerimizin sayısı 2,5 milyona yaklaştı. Son 2 yılda bu merkezlerde 5,5 milyonu aşkın gencimizin iştirak ettiği 400 bini aşkın faaliyet gerçekleştirdik. Ülke çapında sayıları 39’u bulan gençlik kamplarımızdan son iki yılda 261 bin 500 gencimiz faydalandı. Yükseköğrenim yurtlarımızın sayısını 190’dan 795’e, kapasitesini 182 binden 707 bine çıkardık. Eskiden koğuş sistemiyle hizmet veren yurtlarımızı otel konforuyla donattık. Son iki yılda toplamda 84 bin 427 yatak kapasiteli 117 adet yükseköğrenim yurdunu hizmete aldık” bilgisini paylaştı.
Yükseköğrenim harçlarını kaldırırken, 18 yıl önce sadece 45 lira olan aylık burs-kredi miktarını 2018 yılında 470 liraya, 2019 yılında 500 liraya, bu yıl ise 550 liraya yükselttiklerini hatırlatan Erdoğan, "Yüksek kapasiteli 39 modern stadyum inşası hedefinde, iki yıldaki 4 ilaveyle 26’ya ulaştık. Yine son iki yılda lisanslı sporcu sayısındaki artış yüzde 21, spor kulübü sayısındaki artış yüzde 16, özel spor tesisleri sayısındaki artış yüzde 23 olarak gerçekleşti. 2018-2020 yılları arasında tüm yaş gruplarımızdaki milli sporcularımız, katıldıkları uluslararası müsabakalarda 15 bin 573 madalya kazandı. Bu dönemde 74 yeni gençlik ve spor tesisini de hizmete aldık" diye konuştu.
'1 MİLYON 606 BİN KİŞİ EVDE SAĞLIK HİZMETİ ALIYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta millete verilen hizmetlerin standardını dünya ortalamasının çok üzerine çıkardıklarını, sadece son iki yılda toplamda 15 bin 239 yatak kapasiteli 10 yeni şehir hastanesinin hizmete sunulduğunu ifade etti. Erdoğan, "Son 18 yılda hastane yatak kapasitemizi 164 binden 246 bine, nitelikli yatak kapasitemizi ise19 binden 148 binin üzerine çıkardık. 378 binden devraldığımız sağlık çalışanı sayımız bugün 1 milyon 101 bini geçti. 58 adet olan MR sayımız 909 adede, 323 adet olan tomografi sayımız bin 213, 4 bin 891 adet olan diyaliz cihazı sayımız 18 bine yükseldi. 112 Acil Sağlık İstasyonu sayımız 481 adetten 2 bin 985 adede, 618 olan ambulans sayısı 5 bin 437 adede ulaştı. Evde Sağlık Hizmetlerinden toplam 1 milyon 606 bin vatandaşımız faydalanıyor" dedi.
'MERDİVEN ALTI HİZMET YERİNE ADALET SARAYLARINI GETİRDİK'
Adalette milletin hak ve hukuk arayışına cevap verecek pek çok reformu hayata geçirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son iki yılda 5 bin 344'ü hakim ve savcı olmak üzere adalet hizmetlerinde görev yapmak üzere 24 bin 64 yeni personel alımı yaptık. Hatırlayın, geçmişte Adalet Sarayı diye bir şey yoktu. Maalesef merdiven altı hizmet diyebileceğimiz durumda adalet hizmetleri dağıtılıyordu. Biz, ne yaptık, Adalet Saraylarını getirdik ve bu Adalet Saraylarını yapmak suretiyle de artık hakimlerimiz, savcılarımız çok daha rahat, çok daha huzurlu hizmet verir hale geldiler" dedi. Son iki yılda 554 yeni mahkemeyi daha hizmete aldıklarını, istinaf mahkemelerini güçlendirdiklerini, yüksek mahkemelerin iş yükünü azalttıklarını anlatan Erdoğan, vatandaşların haklarına daha zahmetsiz ve az masrafla kavuşabilmesi için iş uyuşmazlıklarında arabuluculuğu zorunlu hale getirdiklerini hatırlatarak "Son iki yılda arabulucuya giden dosyaların yüzde 63'ü başarıyla sonuçlandı. 2019 yılında kanunlaşan birinci yargı paketi ile temel hak ve özgürlüklerin korunması ve ifade özgürlüğünün güçlendirilmesi amacıyla istinafta kesinleşen bazı suçlarda temyiz yolunu açtık" diye konuştu.
'2 BİN 354 TERÖRİSTİ ETKİSİZ HALE GETİRDİK'
Terörle mücadeleye de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki yılda terör örgütleri ve teröristlerle mücadelede tarihi başarılar elde edildiğini dile getirdi. Erdoğan şunları söyledi: "Bölücü terör örgütü PKK'ya yönelik 224 bini kırsalda, 10 binden fazlası şehirlerde olmak üzere toplam 234 binin üzerinde operasyon gerçekleştirdik. Bu operasyonlarda 950'si ölü, 732'si yaralı veya sağ, 672'si teslim olmak üzere toplam 2 bin 354 teröristi etkisiz hale getirdik. İkna çalışmalarıyla 530 teröristi örgütün pençesinden kurtardık. Böylece yurt içi terörist mevcudu 400'lü rakamlara kadar geriledi. Sadece son 1,5 yılda PKK'nın 400'e yakın eylemini engelledik. 15 Temmuz darbe girişimi başta olmak üzere, son dönemde ülkemize ve milletimize yönelik en büyük ihanetlerden birinin faili FETÖ'yle mücadele amacıyla 17 bin operasyon gerçekleştirdik. FETÖ'nün bürokrasiden iş dünyasına kadar tüm yapılanmalarını önemli ölçüde yıktık, kalanları da tespit ettikçe temizlemeye devam ediyoruz. DEAŞ ve El Kaide terör örgütlerine yönelik yurt içinde 2 bin 652 operasyon yürüterek 635 teröristi etkisiz hale getirdik ve 5 eylemi engelledik. 2017 yılbaşından bugüne kadar ülkemizde DEAŞ tarafından tek bir eylem dahi gerçekleştirilememiştir."
'LİBYA'DAKİ GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ'
Uyuşturucu ile mücadele kapsamında son iki yılda toplam 364 bin 346 operasyon yürütüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörden arındırdıkları yerlere gönüllü dönen Suriyeli sayısının 402 bini aştığını kaydetti. Son dönemde yapılan harekatlarla güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna yeni darbeler indirdiklerini, Irak sınırından sızan teröristlerin önlerini kesmek için sınır ötesinde güvenli bölgeler oluşturduklarını anlatan Erdoğan, “Böylece ülkemize bu bölgeden yönelik terör tehdidini önemli ölçüde bertaraf ettik. Libya'da, yaptığımız anlaşmalara uygun şekilde ülkenin meşru hükümetine destek veriyoruz. Trablus'u tehdit eden darbecileri gerileterek Libya halkının güvenliğini temin ettik ve geleceğine umutla bakmasını sağladık. Son zamanlardaki bazı gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve kimse heveslenmesin, ona da prim vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
'YARI DA OLSA ARTIK BİR UÇAK GEMİMİZ VAR'
Savunma sanayiinde dışa bağımlılığı yüzde 70'lerden yüzde 30'lara düşürdüklerini belirten Erdoğan, “Bu alanda 2002 yılında 5,5 milyar dolar bütçeli 62 savunma projesi yürüten Türkiye, bugün 60 milyar dolar bütçeli 700 projeye ulaşmıştır. Dünyanın en büyük savunma şirketleri listesinde 5 firmamızın bulunuyor olması, geldiğimiz yerin en önemli işaretidir” dedi. Son iki yılda, Akıncı TİHA ve Aksungur İHA, yerli helikopter GÖKBEY'in ilk uçuşlarını gerçekleştirdiğini kaydeden Erdoğan, “Geçmişte isim vermeyeceğim, filanca ülke verecek de işte tamir bakım gerçekleşeceği zaman, adam sana tamirini bakımını böyle bir şeyi de yapmaz. Bunun için bugün git yarın gel. Böyle bir anlayış, ama şu anda bizim böyle bir derdimiz artık yok. Herhangi bir sıkıntı olduğu anda zaten her an yanı başımızda anında müdahale, anında tamir, bakım. Dolayısıyla anında bu eserlerimizi yeniden hayata geçirebiliyoruz” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi Anadolu’nun denize indirildiğine işaret ederek, “Yani şu anda tam değil, ama yarı da olsa artık bizim de bir uçak gemimiz var, ama şimdi bunun tamamını yapacağız. Onun da görüşmelerini yapıyoruz. İnşallah bizim de uçak gemimiz olacak. Şimdi bununla başlıyoruz denize indi. Şimdi ardından inşallah 1 veya 2 tanesini daha almanın gayreti içerisinde olacağız” müjdesini verdi.
'KANAL İSTANBUL DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada Cumhuriyet tarihinin en büyük altyapı yatırımlarını hayata geçirmeye devam ettiklerini belirterek, İstanbul Havalimanı'nın 225 bin kişilik istihdam ve 250'si dış hatlar olmak üzere 300'den fazla uçuş hattıyla, açılır açılmaz ülkenin gurur abidelerinden biri haline geldiğini söyledi. Havalimanında, salgın dönemine rağmen açıldığı günden bugüne kadar iç ve dış hatlarda toplam 65 milyon yolcu trafiği gerçekleştirildiğine dikkat çeken Erdoğan, Kanal İstanbul'un etüt proje çalışmalarını da bitirdiklerini bildirdi. Erdoğan, "Bu kanalın inşası için ihtiyaç duyulan mevzuat çalışmaları ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızın katılımıyla sürdürülüyor. İnşallah Kanal İstanbul projemiz de tüm dünyaya örnek olacak, tüm dünyanın dikkatini çekecek. Her yönüyle Kanal İstanbul, Karadeniz'i Marmara'ya bağlayan bir cazibe merkezi olarak, nasıl havalimanımız sadece ülkemizin gündeminde değil, dünyanın gündeminde de yerini aldıysa o da yerini alacak" dedi. İstanbul Gayrettepe- Havalimanı Metro Projesi'nde tünellerin delme işleminin bittiğini kaydeden Erdoğan, uzunluğu 37,5 kilometreyi bulacak bu hatta 9 istasyon arasında önce tam otomatik, ardından sürücüsüz trenlerin saatte 120 kilometrelik hızla hizmet sunacağını söyledi.
'HEDEF 5 YILDA 5 BİN 500 KİLOMETRE HIZLI TREN HATTINA ULAŞMAK'
Son 2 yılda hizmete sundukları İstanbul- İzmir Otoyolu ile iki şehir arasındaki mesafeyi 3,5 saate indirdiklerine belirten Erdoğan, Avrupa ülkeleriyle yüksek standartlı demir yolu bağlantısını sağlayacak Halkalı- Kapıkule demir yolu hattının Çerkezköy- Kapıkule kesimiyle ilgili yapım sözleşmesinin imzalandığını belirtti. Proje tamamlandığında 229 kilometrelik uzunluğa sahip bu demir yolunda, saatte 200 kilometrelik hızla seyahat edilebileceğini söyleyen Erdoğan, yatırım tutarı 10,5 milyar lira olan projenin bitmesiyle, Halkalı- Kapıkule arası seyahat süresinin 4 saatten 1 saat 20 dakikaya, yük taşıma süresinin ise 6,5 saatten 2 saat 20 dakikaya düşeceğini aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ankara- Eskişehir, Ankara- İstanbul, Ankara- Konya yüksek hızlı tren hatlarımıza, yolculuk süresini 2 saate düşürecek Ankara- Sivas hattını da ilave ediyoruz. Test sürüşleri devam eden bu hattın ilk kesimini yıl sonunda kadar milletimizin istifadesine sunmayı planlıyoruz. Ayrıca Ankara- İzmir yüksek hızlı tren hattı ile Konya- Karaman- Niğde, Mersin- Osmaniye- Gaziantep, Bursa- Bilecik hızlı tren hatları başta olmak üzere, halen inşası süren 3 bin 500 kilometrelik raylı sistem projemiz var. Hedefimiz 5 yıl içerisinde toplamda 5 bin 500 kilometre yüksek hızlı ve hızlı tren hattına ulaşmaktır" diye konuştu.
'REEL ASGARİ ÜCRETİ YÜZDE 134 ARTIRDIK'
Aile, çalışma ve sosyal hizmetlerin, son 2 yılda en çok icraatı gerçekleştirilen alanların başında geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal yardımlarda kurumsal ve yapısal değişikliklere giderek, 2002 yılında 4 olan sosyal yardım programı sayısını 43'e çıkardıklarını kaydetti. Erdoğan, "İhtiyaç sahiplerine bütçeden ayrılan kaynağı da 2 milyar liradan 55 milyar liraya yükselttik. Son 18 yılda yaptığımız sosyal yardım tutarı toplam 356 milyar lirayı buldu. Salgın döneminde, sosyal koruma kalkanı çatısı altında vatandaşlara 25,5 milyar lira nakit ödeme yaptık. Sadece kısa çalışma ödeneği kapsamında, çok büyük bir bölümü de salgın döneminde olmak üzere 3,7 milyon kişi için 14 milyar liranın üzerinde kaynak kullandık. Ücretsiz izne çıkartılan veya işini kaybeden 1,7 milyon vatandaşımıza yaptığımız ödeme tutarı da 2,8 milyar lirayı buldu" ifadelerini kullandı.
Son 2 yılda 1 milyon 650 bin iş yeri ve 10 milyon 680 bin sigortalı için 79,7 milyar lira tutarında destek verdiklerini ifade eden Erdoğan, "İşsizlik ödeneğinden son 2 yılda 1,8 milyon vatandaşımıza toplam 14,7 milyar lira tutarında ödeme yaptık. Ortalama 1,6 milyon iş yeri için toplamda 19,7 milyar lira tutarında asgari ücret desteği verdik. Asgari ücrette 2018- 2020 yılları arasında yüzde 45 oranında artış sağladık. 2002 yılında 184 lira olan net asgari ücreti bugün itibarıyla 2 bin 324 liraya biz çıkarttık. Reel asgari ücreti yüzde 134 artırmış olduk. Böylece, asgari ücretin satın alma gücü paritesine göre sıralamasında, Avrupa Birliği üye ve aday ülkeleri arasında 13'üncü sıradan 8'inci sıraya yükseldik" diye konuştu.
'ŞİDDETE KARŞI SIFIR TOLERANS İLKESİYLE ÇALIŞIYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına yönelik şiddet konusunda ise "Şiddete karşı 'Sıfır tolerans' ilkesiyle çalışıyoruz. Artık 81 ilimizin tamamında var olan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerimizde, son 2 yılda 303 bini kadın, 21 bini erkek, 35 bini çocuk olmak üzere toplam 360 bin kişiye hizmet verilmiştir. Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında son 2 yılda 1 milyonun üzerinde kişiye eğitim ve seminerler verildi. Kadın Konukevi sayısını da 8'den 145'e çıkartarak, 320 bin 500 kişiye hizmet verebilir hale getirdik" açıklamasını yaptı.
'DEPREME KARŞI 58 İLDE 259 RİSKLİ ALAN BELİRLEDİK'
Çevre ve şehirciliğin her dönemde en çok hizmet gerçekleştirdikleri alanlardan biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki yılda 23 millet bahçesini hizmetine sunduklarını, halen 72 ilde 208 millet bahçesi için yaklaşık 45 milyon metrekare alanda çalışmaları sürdürdüklerini, hedeflerinin 2023'e kadar tüm illerde en az bir millet bahçesi yaparak 81 milyon metrekareye ulaşmak olduğunu söyledi. Afet riski altındaki yapı ve alanların dönüşüm çalışmalarını hayati önemde gördüklerini aktaran Erdoğan, tehlike düzeyi yüksek alanlara öncelik vererek 58 ilde 259 adet riskli alan ile yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere 61 ilde rezerv yapı alanları belirlediklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Can güvenliği tehlikesi olduğunu belirlediğimiz 1 milyon 394 bin bağımsız birimde ikamet eden 5 milyon vatandaşımıza, dönüşüm çalışmaları için 14,7 milyar lira destek sağladık. Onun için vatandaşlarımıza diyorum ki, bizi zora sokmayın, gelin Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bir yeri riskli alan olarak ilan ediyorsa bize yardımcı olun ve biz buralarda süratle inşaatlarımızı yapalım ve sizler de buralara yerleşme imkanını bulun. Ülkemiz genelinde 658 bin adet bağımsız bölüm, riskli yapı statüsünde şu anda yenileniyor" diye konuştu.
'HAYVANCILIK DESTEKLERİ YÜZDE 78 ARTTI'
Tarım ve ormancılıkta Türkiye'yi kendi kendine yeterli olmanın ötesinde çok önemli bir ihracatçı haline getirmek için çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 2 yılda toplam bitkisel üretimin 8 milyon ton ilave artışla 123 milyon tona yükseldiğini, başlattıkları proje ve uygulamalar sayesinde tarımsal hasılanın yüzde 45 artışla 275 milyar liraya çıkarıldığını ifade etti. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tarımsal ihracatımızı son 2 yılda 1 milyar dolar ileriye taşıyarak 18 milyar dolara yükselttik. Çiftçimize verdiğimiz desteği son 2 yılda yüzde 52 artırarak 2018 yılında 14,5 milyar liraya, 2019 yılında 16,1 milyar liraya, 2020 yılında ise 22 milyar liraya çıkardık. Sözleşmeli tarımsal üretimde devrim niteliğinde bir proje olan Dijital Tarım Pazarı Projesi'ni hayata geçirdik. Coğrafi işaret tescili için başvuran 112 tarım ve gıda ürünümüzün daha belge almasını sağlayarak, bu kapsamdaki ürün sayımızı 387'ye ulaştırdık. Ekilmeyen hazine arazilerini üretime kazandırmak amacıyla, 24 ilimizde çiftçilerimize tohumun yüzde 75'ini hibe olarak verdik. Sertifikalı tohum üretimini yüzde 7 artırmak suretiyle 1 milyon 134 bin tona ulaştırdık. Milli ve yerli tohumculukta 'Atadan Toruna Tohum Seferberliği'ni başlattık. Hayvancılık desteklerini yüzde 78 artışla 3,7 milyar liradan 6,6 milyar liraya çıkardık. Son iki yılda bu amaçla 13 milyar lira destek ödemesi yaptık. Böylece, büyükbaş hayvan varlığını yüzde 4 artırarak 17,9 milyona, küçükbaş hayvan varlığını yüzde 5 artırarak 48,5 milyona yükselttik."
'EKONOMİMİZİ KÜRESEL TÜRBÜLANSLARA KARŞI GÜÇLENDİRİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hazine ve maliyenin son yıllarda Türkiye'nin en çok mücadele verdiği alanların başında geldiğine işaret ederek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'mizin göreve başlamasının hemen ardından ekonomimiz, kur saldırılarının ve yaptırımların hedefi oldu. Bu saldırıların etkileri ile mücadele kapsamında, ekonomimizin bağışıklık sistemini, küresel türbülanslara karşı güçlendiriyoruz. Spekülatif ve art niyetli finansal girişim konusunda önlemlerimizi alıyoruz. Katma değerli, istihdama ve ihracata dayalı üretimi önceleyen bir ekonomik işleyişi yerleştirmeye özellikle çalışıyoruz. Özel sektör için uzun vadeli, ucuz ve sürdürülebilir finansman modellerine sahip bir ekonomi hedefliyoruz" dedi.
Vatandaşların tarihin en düşük maliyetli ve uzun vadeli finansmanıyla ev sahibi olabilmesini sağladıklarını belirten Erdoğan, bu sayede Haziran ayında tarihi bir rekorla 200 binden fazla ailenin ev sahibi olmasına imkan tanındığını söyledi. Erdoğan, salgın sürecinde 12,2 milyon vatandaşa 43 milyar lira, yaklaşık 1,3 milyon esnafa 30 milyar lira, 207 bin 450 firmaya da 163 milyar lira finansman tahsisi yaptıklarını kaydetti. Son iki yılda değer bazında toplam 346,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, önceki 24 ayla kıyaslandığında son iki yılda ihracatın toplamda yüzde 6,5 oranında artış gösterdiğini, aynı dönemde dış ticaret açığının yüzde 53,7 azaldığını, ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 84,1 seviyesine çıktığını bildirdi.
'DOĞU AKDENİZ’DE BİRİLERİNİN İZNİNE TABİ DEĞİLİZ'
Türkiye'nin 60 yıllık hayali olan yerli otomobil projesini hayata geçirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2019'un son günlerinde milletimizin takdirine sunduğumuz Türkiye'nin Otomobili fabrikasının temelini attık. İnşallah 2022'nin son çeyreğinde aracımız banttan inecek. Bu projeyle elektrikli araçlar konusunda dünyada lider ülkelerden biri olacağız. Ülke genelindeki şarj altyapısını 2023'e kadar yeterli seviyeye ulaştırarak, otomobilimizin her yerde kullanılabilmesini temin edeceğiz. Türkiye'ye karşı Doğu Akdeniz'de kurulmaya çalışılan tuzakları tersine çevirdik. KKTC'nin Türkiye Petrollerine verdiği ruhsat alanlarında ve kendi kıta sahanlığımızda arama ve sondaj çalışmalarına aralıksız devam edeceğiz. Şunu altını çizerek ifade etmek istiyorum; biz ne sismik araştırma gemilerimizde, ne sondaj gemilerimizde birilerinin iznine tabi değiliz. Biz uluslararası deniz hukuku neyi gerektiriyorsa, uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa, Doğu Akdeniz'de haklarımız nelerse, bu çerçeve içerisinde bu adımları attık, bundan sonra da bu adımları atmaya devam edeceğiz. Yine bu dönemde 1443 megavat hidroelektrik, 1226 megavat rüzgar, 1547 megavat güneş, 370 megavat jeotermal enerjisi kurulu gücünü devreye aldık. Yani enerjide de artık Türkiye muhtaç olmaktan çıkmıştır ve çıkıyor" dedi.
'SURİYE'DE SÖZDE SEÇİM YAPILDI, EVLERE ŞENLİK'
Dışişlerinde 'Dünya 5'ten büyüktür' anlayışıyla her alanda tüm insanlığın ortak çıkarları için mücadele verdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ihtilafına kalıcı çözüm bulunması için hem sahada hem de masada etkin konumlarını sürdürme kararlılığını dile getirdi. Suriye'de yapılan seçim ile ilgili eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Sözde seçim, Allah aşkına böyle seçim mi olur? Nerede dünyanın 'demokrasi demokrasi' diyen ülkeleri? Hiçbirinin ağzından bir kelam çıkıyor mu? 'Siz ne yapıyorsunuz' diyen var mı? Bizim tek parti döneminde yaşandığı gibi, bunlar da aynısını yapıyor. Bakıyorsunuz demokrasi noktasında çok çok ileri olduğunu söyleyenler, bunun yanında Birleşmiş Milletlerden kalkıp da 'ne oluyorsunuz?' diyen yok. Vatandaş eli kolu mahkum, oyunu kullanıyor. Tabii şimdi bir de seçim neticesi ilan ederler evlere şenlik, yapacakları iş bu. Bütün bunlara karşı biz sesimizi yükseltmek durumundayız. O mazlumların, o mağdurların adına sesimizi yükseltmek durumundayız" diye konuştu.
Türkiye'nin Libya ile imzaladığı askeri iş birliği ve deniz yetki alanlarının sınırlandırılması mutabakat muhtıralarını hatırlatan Erdoğan, "Bu ahdi ve meşru zeminde Libya ile iş birliğimizi geliştiriyoruz. Libya ile imzaladığımız Mutabakat Muhtırası'na dayalı olarak ülkemizin Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanlarındaki hak ve çıkarlarını kararlılıkla savunuyoruz. Ayrıca, bu ülke ile enerji alanındaki iş birliğimizin güçlendirmek için ilave adımlar atıyoruz. Libya'nın meşru hükümetine karşı saldırgan tavırlar içinde olan herkesi, uluslararası hukuka ve Libyalıların iradesine saygı göstermeye davet ediyoruz" dedi.
'SON 7 YILDIR YAPILAN HER SALDIRI AYNI HEDEFE YÖNELİK'
Konuşmasının son bölümüne "Hep söylediğimiz gibi, bizim siyasetimiz eser siyasetidir, hizmet siyasetidir, icraat siyasetidir. Biz sözümüzü eserlerimizle söylüyoruz. Her platformu, milletimize hesap verme yeri olarak görüyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, yapılan her işi, getirilen her hizmeti, izlenen her siyaseti, günlük hayata yansımaları itibariyle zaten bizzat yaşayarak gördüğünü belirtti. Sultan Alparslan'ın 25 Ağustos'ta Ahlat'tan Malazgirt'e hareket ettiğini, kendisinin de 25 Ağustos'ta Ahlat'ta olacağını ve ertesi sabah Malazgirt'e gideceğini açıklayan Erdoğan, Ahlat'ta Van Gölü'nün kenarında Sultan Alparslan'a yakışan, çok güzel bir eserin meydana geldiğini söyledi. Türkiye'nin gerçekten çok zor ve bir o kadar da tarihi süreçlerden geçtiğini vurgulayan Erdoğan şöyle konuştu:
"Bilhassa son 7 yıldır kesintisiz yaşadığımız saldırıların, günlük siyasi sonuçlar elde etme değil, doğrudan inancımıza, tarihimize, kültürümüze, birliğimize, beraberliğimize, vatanımıza, kardeşliğimize, ezanımıza, bayrağımıza, tüm kutsallarımıza yönelik amaçları olduğunun gayet iyi farkındayız. Sokakların karıştırılmasından darbe girişimlerine, terör örgütlerinin kışkırtılmasından ekonomimize kurulan tuzaklara kadar her saldırının aynı hedefe yönelik gülleler anlamı taşıdığı konusunda şüphemiz bulunmuyor. Milletimiz, vatan topraklarındaki bin yıllık tecrübesinin verdiği irfanla, bu gerçeği görmüş ve safını istiklali ve istikbalinden yana belirlemiştir. Bize düşen, milletimizin bu fedakarlığına karşı borcumuzu, içeride ve dışarıda oynanan tüm oyunları bozacak feraset, gayret ve azimle çalışarak ödemektir. Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırana kadar durmadan, duraksamadan, önümüze çıkan hiçbir engel karşısında yeise düşmeden, hizmet çıtasını hep yükselterek yolumuza devam edeceğiz."