Baro Başkanı Köse, “Avukata karşı şiddeti ve şiddete neden olan cehaleti lanetliyoruz”

Baro Başkanı Köse, “Avukata karşı şiddeti ve şiddete neden olan cehaleti lanetliyoruz”

Kayseri Barosu tarafından 2023-2024 Adli Yılı açılışında Atatürk Anıtına çelenk sunuldu. Kayseri Baro Başkanı Ali Köse ise, “Cehalet ve şiddetin sonucu, müvekkillerimizle hukuki uyuşmazlığın konusuyla özdeşleştirildiğimiz için sorgulanıyor, yargılanıyor, saldırıya uğruyor, öldürülüyoruz. Avukatlar kesinlikle taraf değildir, bu nedenle avukata karşı şiddeti, şiddete neden olan cehaleti lanetliyoruz” dedi.

Kayseri Barosu 2023-2024 Adli Yılı açılışını gerçekleştirdi. Cumhuriyet Meydan’ındaki Atatürk Anıtı’na çelenek sunumunun ardından konuşma yapan Baro Başkanı Ali Köse, “İlelebet yaşayacağımız cumhuriyetin 100’üncü yılında adli yılı açıyoruz. Esareti reddederek emperyalizme karşı yapılmış şanlı kurtuluş savaşımız sonucunda ulaşılmış bağımsız hürriyet ve zaferimizin sembolü olan cumhuriyetimizin 100’üncü yılındayız. Temelde hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü, bağımsız vatan için can veren şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Yeni adli yılın avukat, savcı ve yargı çalışanlarına ve hakkını arayan herkese hayırlı, uğurlu olmasını, hakkı olanın hakkının verildiği hukukun üstünlüğü ve adalete güven, inanç ve saygının arttığı, önümüze daha umutlu ve mutlu baktığımız bir yıl olmasını dilerim. Toplumsal barış ve huzurun, ekonomik kalkınmanın, demokrasinin, özgürlük ve eşitliğin, sanatsal gelişim temelinin hukuki güvenliği olduğunu, hukuki güvenliğin de mutlak şartının bağımsız yargı olduğunu unutmamak gerekir” ifadelerini kullandı. 
“HUKUKSUZ BİR TOPLUMUN VE DEVLETİN YAŞAMA İMKÂNI YOKTUR”
Toplum için hukukun öneminin altını çizen Köse, “Hukuk, yaşamımızda hava ve su gibi mutlak var olması gereken, ekmek gibi mukaddes bir değerdir. Hukuksuz bir toplumun ve devletin yaşama imkânı yoktur. Hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı ilkeleri ve yargı bağımsızlığı adaletin gerçekleşmesindeki temel güvencedir. Yargının ön yargı ve sübjektif değerlendirmelerden uzak, hukuk dışında hiçbir güç karşısında eğilmemesi yargı mensuplarının bu temel bağımsızlık ilkeleri temelinde hareket etmeleri zorunludur. Liyakat ve oluşmuş yargı kadrolarının varlığı bu konuda şarttır. Yargı üzerinde baskı oluşturulması, çok olumsuz toplumsal sonuçlar doğurur. Bu nedenle yargıya güveni tam anlamda tesis etmeliyiz” şeklinde konuştu.
 “HAKKINI ARAYAN İNSANIN YARGIDAKİ TEK BAĞIMSIZ SESİ VE NEFESİ AVUKATTIR”
Köse, vatandaşların hukuka güveninin azaldığını dile getirerek, “Toplumda giderek kaybolan yargıya güveni sağlamak için somut adımlar atılması, baroların, avukatların bıkmadan, usanmadan tekrarladığı en önemli taleplerdir. Yargıya erişim konusundaki engellerin kaldırılması, hak arama özgürlüğünün gerçek manada hayat bulması zorunludur. Bu nedenle yargıya erişimdeki bütün prosedürler sadeleşmeli, aşırı miktarlara ulaşan yargılama giderleri, hak arama özgürlüğünün gerçekleşmesinin özüne dokunmayacak miktarda olmalıdır. Uzayan ve bitmeyen davalar, adalete olan inancı azaltan önemli bir unsurdur. Avukatların, görülmekte olan uyuşmazlığın çözümünde gerekli delillere ulaşabilmesinin, bilgi ve belgeleri inceleyebilmesinin önündeki engeller ve hukuk dışındaki uygulamalar kaldırılmalıdır. Bu şekilde yargının hızı da artmış olacaktır. İnsan hakları, hak arama hürriyeti ve adalet kavramlarının gerçekleştirilmesi, somut olarak insan yaşamında görülmesi, yargılama sürecinde bağımsız savunma ve avukatın varlığında gerçekleşir.  Bağımsız savunma ve avukat, yargının meşruiyetinin mutlak şartı, bütün hak ve özgürlüklerin güvencesidir. Hakkını arayan insanın yargıdaki tek bağımsız sesi ve nefesi avukattır. Güçlü avukat ve bağımsız savunma yoksa sağlıklı işleyen bir yargıdan söz edemeyiz. Avukata getirilen her türlü sınırlama, gerçek anlamda hakkını arayan yurttaşa getirilen sınırlamadır. Bu nedenle avukatların hak savunması yaparken ve mesleklerini ifa ederken sınırlandırılmaması, adaletin gerçekleşmesi için mutlak şarttır. Cübbesinde ilik olmayan, hukuk dışında hiçbir güç karşısında eğilmeyecek avukatlar olarak, cumhuriyetin ilkelerinin hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı, masumiyet karinesi kanun önündeki eşitlik ilkelerinin, insan haklarının tarafıyız” diye konuştu.
Köse, artan hukuk fakültesi sayılarının değil eğitimin kalitesinin artması gerektiğine dikkat çekerek, “Yargının bütünüyle, ciddi sorunların temelinde hukuk fakülteleri sayısındaki plansız, aşırı ve politik temellere dayalı artış yatmaktadır. Bu konuda politik ve popülist yaklaşımla hareket etmeye son verilmelidir. Hukuk fakültesi ve öğrenci sayısının değil; eğitimin kalitesinin artmasını talep ediyoruz. Bu konuda derhal ve gerektiği gibi önlem alınmalıdır. Her bir meslektaşımızın varlığı savunma durumuna hizmet etmekte ve değer katmaktadır. Ancak 170 bini geçmiş avukat sayısının emeğimizin bilinmediği, kıymet görmediği bir ortam oluşturduğunu görüyoruz. Kamusal bir meslek olan avukatlığın piyasalaştırılması çok ciddi tehlikelere neden olacaktır” ifadelerini kullandı. 
“ADLİYELERDE VE HACİZ MAHALLERİNDE GÜVENLİĞİMİZİN SAĞLANMASI GEREKLİ VE ZORUNLUDUR”
Hukukçulara gerekilen özen ve saygının gösterilmediğini ve önlemler alınması gerektiğini ifade eden Köse, “Hak arama özgürlüğünün temel taşı olarak bizler, yurttaşların hakkını korumak için görevimizi yaparken kışkırtılan cehalet ve şiddetin sonucu, müvekkillerimizle hukuki uyuşmazlığın konusuyla özdeşleştirildiğimiz için sorgulanıyor, yargılanıyor, saldırıya uğruyor, öldürülüyoruz. Avukatlar kesinlikle taraf değildir, bu nedenle avukata karşı şiddeti, şiddete neden olan cehaleti lanetliyoruz. Mesleğimizi ifa ederken şiddete maruz kalmamamız için yasal düzenlemeler de içerecek şekilde gerekli bütün önlemlerin alınmasını talep ediyoruz. Bu konuda özellikle adliyelerde ve haciz mahallerinde güvenliğimizin sağlanması gerekli ve zorunludur. Mesleki faaliyet alanlarımızın korunduğu, genişletildiği ve güçlendirildiği, temel olarak vatandaşın hak arama hürriyetinin sağlandığı bir adli yıl istiyoruz. Avukat sayısı artarken iş alanları daraltılmakta ve mesleki faaliyetlerin önüne engeller çıkarılmaktadır. Alternatif çözüm yolları, arabuluculuk ve uzlaştırmacılık alanları genişletilirken özellikle dezavantajlı insanların avukata ve adalete erişiminde engeller mevcuttur. Yargı daha da dibe çökmeden hızla ve gerektiği şekilde düzenlemeler yapılmalıdır. Temel hukuk ve ilkelerine aykırı olan ve birçok sorunu beraberinde getiren yargı birliği noktasında da çok sakıncalı olan çoklu barolar olarak adlandırılan düzenlemeden derhal vazgeçilmelidir. Bu konudaki ısrarımızı ve talebimizi yineleyeceğiz. Günümüzdeki reel ekonomik koşullarda çok düşük kalmış avukatlık asgari ücret tarifesi yenilenmeli, CMK ücretleri avukatlık asgari ücret tarifesi düzeyine getirilmelidir. Yaşamakta olduğumuz süreçte her türlü giderin ve ücretin ciddi miktarda artmasına karşılık adalete erişimde en önemli fonksiyonu icra eden avukatların emeğinin karşılığı artmamıştır. Avukatın emeğinin yok sayılacak şekilde ücretin düzenlenmesi kabul edilemez. Aksi takdirde avukatlık hizmetlerinin sürdürülememesi dolayısıyla yurttaşların adalete erişimi ve hak arama hürriyetinin zedelenmesi sonucunu doğuracaktır” şeklinde konuştu. 
“ADALETİN KDV’Sİ OLMAZ”
Köse, KDV’nın olmaması gerektiğini dile getirerek, “Adaletin KDV’si olmaz, genel olarak kamusal bir hizmet olan adalete erişimde KDV’nin olmaması gereklidir. Ancak doğrudan kamusal bir görev teşkil eden adli yardım ve CMK zorunlu müdavimlik hizmetinde KDV kaldırılmalıdır. Kamu hizmeti ve adaletin herkese lazım olduğu unutulmaksızın, mesleğimizle ilgili mali politikaların ve düzenlemelerin yeniden ele alınması gereklidir. Kamuda çalışan avukatlarımıza verilen sözlerin tutulmasını bu yargı yılında hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Stajyer meslektaşlarımızın özlük haklarına ilişkin, anayasal eşitlik gereği gerekli düzenlemelerin yapılmasını mesleğe girişteki alınan yüksek bedellerin düşürülmesini talep ediyoruz. Kişisel verilerin korunması gerekçesiyle yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmanın faaliyeti, dolayısıyla sivil hakların eşitliği ilkesi adil yargılamada engellenmektedir. Bu konuda hızla ivedi bir düzenleme gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Son olarak hukuk yılının adeletle geçmesinin temennisinde bulunan Köse, “Hukuksuzluğun yıkacağını bilerek, adaletin ve hukukun işlemesinin, toplumsal fay hatlarının oluşmasını engelleyeceğini unutmamamız gerekmektedir. Her zaman ve her koşulda hak savunmasını gerçekleştiren, bağımsız yargının ve huk devletinin tarafından olan avukatlar olarak yeni yargı yılının adaletle geçmesini umut ederek hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

Google+ WhatsApp