ASKON Kültepe Ekonomi Zirvesi, 03 Şubat 2018 tarihinde gerçekleşti
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) tarafından düzenlenen Kültepe Ekonomi Zirvesi, 03 Şubat 2018 tarihinde Kayseri Hilton Otel’de gerçekleşti. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile60., 61. ve 62. Dönem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın katılımlarıyla gerçekleşen zirveye özel sektör, kamu kesimi ve akademiden oldukça yoğun bir ilgi gösterildi. Zirvede yerli ve milli ekonomi bağlamında ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren önemli konular işlendi. Zirve boyunca aşağıdaki başlıklarda toplam 3 oturum gerçekleşti:
Kuran-ı Kerim tilavetiyle açılan programda, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardındanKültepe ekonomi zirvesini anlatan kısa film gösterildi. Ardından ASKON Kayseri Şube Başkanı Ali Özcan açılış konuşmasını yaptı.Özcan iki senelik bir hazırlık ardından gerçekleştirilen zirveye 45 ilden toplam 400 kişiye yakın bir katılım gerçekleştiğini belirtti. Özcan bu sene ilkini gerçekleştirdikleri zirveyi geleneksel hale getirmek ve Kayseri’ye bir marka kazandırmak istediklerini vurguladı.
Ardından antik Kültepe yerleşim bölgesindeki kalıntılarda bilimsel incelemelerde bulunan Prof. Dr. Fikri Kulakoğlusöz aldı. Kulakoğlu da konuşmasındaKültepe’nin 4.000 yıl öncesinde Dünya’nın en eski uluslar arası ticaret merkezi olma hüviyetininUnesco tarafından tescil edildiğini belirtti. O dönem ticaret odası ve banka olarak da faaliyet gösteren kurumlara sahip olan Kültepe’nin dönemin Hong Kong’u gibi faaliyet gösterdiğini ifade etti. Dolayısıyla bu zirvenin isminin Kültepe olarak verilmesinin çok anlamlı olduğunu belirtti.
Açılışta davetlilere hitap eden ASKON Genel Başkanı Hasan Ali Cesur da konuşmasında ASKON olarak tıpkı sınır ötesinde mücadele eden silahlı kuvvetlerimiz gibi her daim vatan için çalışmayı,milletimiz için üretmeyi ilke edindiklerini belirtti. Bu yıl ilkini gerçekleştirdikleri Kültepe Ekonomi Zirvesi ile hem Kültepe ismini yaşatmak, hem de bu isim adı altında milli ve yerli bir organizasyonu bir marka olarak uluslar arası ekonomi çevrelerine kazandırmak istediklerini ifade etti.
Ardından söz alan Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, bu etkinliği Kayseri’ye kazandıran ASKON’a teşekkür ederek, Kayseri’nin Kültepe’den beri sahip olduğu ticaret şehri özelliğini kuvvetlendirmek için Kayserili işadamlarıyla birlikte hareket ettiklerini ve bu bağlamda 2023 yılı ihracat hedefinin 5 milyar Dolar olduğunu belirtti.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki kendini kuran şehir olarak bilinen, ahilik kültürünün beşiği olan Kayseri’de böyle bir zirvenin yapılmasının çok önemli olduğunu ifade etti. Ekonominin globalleştiği, politikaların yerelleştiği günümüz dünyasında yerli ve milli ekonomi adına bu tür etkinlikleri düzenleyen kuruluşların desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Son olarak katılımcılara hitap eden Taner Yıldız da diğerleriyle beraber değil, değerleriyle büyüyen bir ülke olacağız diyerek Türkiye’nin iç ve dış bütün tehdit ve engellemelere, bütün zorluklara rağmen büyümeyi başardığını ifade etti.
Açılış konuşmalarının ardından üç başlıkta belirlenen panel oturumlara geçildi.
1.OTURUM
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GENEL GÖRÜNÜMÜ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMENİN ÖNEMİ
İlk oturumun moderatörlüğünü yürüten Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ ekonomik dinamikleri kökler ve kanatlar metaforu üzerinden izah ederek, yerli ve milli olmanın kuvvetli köklere sahip olmakla mümkün olacağını, global piyasalarda iş yapabilmeyi ifade eden kuvvetli kanatların da uluslar arası sürdürülebilirliği mümkün kılacağını belirtti.
Bu oturumdaki ilk konuşmacı olan Prof. Dr. Kerem Alkin, Türkiye’nin özellikle anayasal düzenlemeler ve makroekonomik göstergeler gibi konularda 1. nesil reformları gerçekleştirmek konusunda oldukça başarılı olduğunu ancak bunları 2. nesil reformlarla desteklemek konusunda daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini belirtti. Birçok ekonomik analizde Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı E-7 ülkelerinin G-7 ülkelerine nazaran yakın gelecekte üstünlük sağlayacağını ve bunun ancak bilgi ekonomisi ve dijital kalkınmayla mümkün olacağını belirtti. Önümüzdeki süreçte cumhurbaşkanlığı sisteminin bu dönüşümü yakalayabilmek için önemli fırsatlar sunabileceğini ifade etti. Bununla birlikte özellikle eğitim ve yargı alanlarında reformların devam ettirilmesi gerektiğini belirtti.
Ardından konuşmasını yapan Kayseri Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay ekonomide sürdürülebilirliği sağlamak için imalat sektörünün önemini vurguladı. Özellikle tarım sektöründe yeni desteklerle birlikte 2018’de sektörde iyileşme beklediklerini ve ülkemizin tarım sektörünün hem yurtiçinde hem yurt dışında talepleri karşılayabilecek güce sahip olduğunu ifade etti.
Üçüncü olarak söz alan Varlık Fonu ve BIST Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, 2016 yılında yaşadığımız ekonomik ve siyasi şokların ekonomi üzerindeki etkisinin aşı niteliğinde olduğunu ve neticesinde özellikle son dönemlerdeki yaşanan olayların beklenilenin tersine makroekonomik göstergeler üzerinde yukarı yönlü harekete neden olduğunu ifade etti. Bunun da özellikle ülke ekonomisine güvenen yabancı yatırımcıların ilgisiyle gerçekleştiğini belirtti. Karadağ ayrıca sürdürülebilir büyümeyi sağlayabilmek için işletmelerin önümüzdeki dönemde borçlanma yerine halka arz yoluyla özsermayelerini kuvvetlendirmelerinin daha doğru bir yol olduğunu, Türkiye’de bu nitelikte çok sayıda kuruluş olduğunu ve bunları teşvik ettiklerini belirtti.
Son olarak Vakıf Katılım Bankası Genel Müdürü İkram Göktaş gerçekleştirdiği konuşmasında konvansiyonel kredi mekanizmasının üretimde istenilen pozitif etkiyi gerçekleştirmekten uzak olduğunu, özellikle ortaklık gibi farklı finansal araçların da uygulamaya konduğu katılım bankacılığı sektörünün bu manada sürdürülebilir bir reel ekonomiyi desteklemek anlamında önemli katkılar sunabileceğini vurguladı. Göktaş, son dönemde Afrin gibi dış harekatların ülke ekonomisinde olumsuz etkisinin olmadığını, tam aksine piyasadaki tüm aktörlerin güvenlik güçlerine ve ülke ekonomisine inancının tam olduğunu ifade etti.
2. OTURUM
MİLLİ SAVUNMA SANAYİİNDE YAŞANAN GELİŞMELER
Savunma sanayinin sadece ekonomik bir birim değil aynı zamanda varoluşsal bir sektör de olduğunu ifade eden Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Dr. Şeref Oğuz’un moderatörlüğünde gerçekleşen ikinci oturumda savunma sanayinde ülkemizin son dönemde kat ettiği mesafe ele alındı.
Oturumdaki ilk konuşmacı olan Aselsan Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çelik savunma sanayimizin yerli ve milli olması için hem tasarım, hem de ileri teknoloji konusunda stratejik rekabet üstünlüğüne sahip olmamız gerektiğini ifade etti. Bunun için özellikle işletmelerin Ar-Ge yatırımlarının cirolarına oranının artırılması gerektiğini, Uzakdoğu ülkelerinde %8 olan bu oranın Türkiye’de henüz %1-2 seviyesinde gerçekleştiğini belirtti. Yerlileşme ve millileşmenin yalnızca birkaç işletmenin çabasıyla mümkün olmayacağını da belirten Çelik, bunun ancak bütün ekosistemin millileşmesi ile gerçekleştirilebileceğini ifade etti. Bunun için dikkat edilmesi gereken en önemli unsurun ise tasarım olması gerektiğini ifade etti. Bu doğrultuda yetişmiş insan kaynağının önemini vurguladı ve 4. nesil üniversite yaklaşımının öneminden bahsetti.
Ardından söz alan Havelsan Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Alkan günümüz dünyasında artık büyük savaşların konvansiyonel olarak gerçekleşmediğini, ülkelerdeartık siber ordular kurulduğunu ve son 10 yıldır kıtalar arası siber savaşlar verildiğini ifade etti. Ülkemizin de özellikle savunma sanayi başta olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarında hatta özel işletmelerinde siber güvenliği sağlayabilmek için hem yazılım hem de donanım anlamında yerli ve milli teknolojileri geliştirmesinin gerekliliğini vurguladı ve bu konuda yaptıkları altyapı çalışmalarından bahsetti.
Son konuşmacı olarak silahlı kuvvetlerimizin batarya ihtiyaçlarını karşılayan Aspilsan’ın Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Bölük söz aldı. Bölük yakın gelecekte en önemli stratejik ürünlerden birinin pil teknolojisi olacağını, bu konuda Türkiye’de global firmalarla yarışan işletmelerimizin olduğunu ancak yarının pil teknolojileri konusunda söz sahibi olabilmemiz için özellikle hücre üretim teknolojisi konusunda çok kısa sürede mesafe kat etmemiz gerektiğini belirtti. Bölük ayrıca bu alanda yaptıkları global ve yerel projelerin ve gerçekleştirdikleri bir dizi yatırımların müjdesini verdi.
3. OTURUM
TÜRKİYE’DE PERAKENDE SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ
Erciyes Üniversitesi öğretim üyesi olan Prof. Dr. Ekrem Erdem’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen son oturumda perakende sektörünün bugünü ve yarını müzakere edildi. Ekrem Türkiye’de tekstil sektörünün kalkınmadaki öneminden bahsetti ve sürdürülebilirlik açısından sektörde yaşanması gereken yapısal dönüşümlere işaret etti.
İlk konuşmacı olarak LESCONmarkasının sahibi Erbay Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erbay 1980 yılında Gaziantep’te kurduğu şirketinin hayat öyküsünü dinleyicilerle paylaştı. Başarısını her zaman marka odaklı olmasına borçlu olduğunu ifade eden Erbay, bu manada verdiği kritik bir kararla 1992’de sahip olduğu her şeyi satarak İstanbul’a yerleştiğini ifade etti. Ardından ürününü markalaştırmak için önce mağazacılık işine girdiğini, ardından tekstil ürünlerini de ürün gamına aldığını belirten Erbay, önündeki hedefin bir dünya markası haline gelmek olduğunu belirtti.
Son konuşmacı olan Damat & Tween markalarının sahibi ORKA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu daülkelerin ekonomileri geliştikçe tekstil sektöründen çıkmaları gerektiği şeklindeki genel kanıya katılmadığını, bunun için de kritik eşiğin inovasyon, tasarım ve markalaşmayı başarmak olduğunu ifade etti. Bugün markalaşma başarısıyla bilinen İtalya’da tekstil sektörünün kilogram başına ihracat değerinin 40-50 Dolar civarında olduğunu, bununla birlikte Damat & Tween’in 60-90 Dolar bandında bir ihracat tutarına eriştiğini ifade etti.
KAPANIŞ
Günün sonunda davetlilere verilen gala yemeğinde konuşan Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitçi böyle bir organizasyonu Kayseri’ye kazandırdıkları için ASKON’a teşekkürlerini ifade etti.