Türkiye´de kanamaya bağlı anne ölümlerinde pozitif gelişme meydana geldiği bildirildi. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özd

Türkiye´de kanamaya bağlı anne ölümlerinde pozitif gelişme meydana geldiği bildirildi.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özdemir, ülkemizde doğum sonu kanamalara bağlı anne ölümlerinin artık ikinci sıraya gerilediğini söyledi.
Aynı zamanda riskli gebelikler (perinatoloji) uzmanı da olan Özdemir şöyle devam etti:
"2005 yılında doğumlara bağlı kanama anne ölümlerinin yüzde 25´ini oluştururken, günümüzde bu oran yüzde 18´e gerilemiştir. Gebelikte görülen tansiyon yüksekliği ile seyreden hastalıklar ise yüzde 19 ile en sık anne ölüm nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır."

10 ÜLKE ARASINDA YER ALIYOR
Ülkemizde, yılda gerçekleşen gebelik sayısının yaklaşık 1 milyon 300 bin olduğunu söyleyen Prof. Dr. İsmail Özdemir, anne ölümlerin yaklaşık yarısının önlenebilir olduğuna dikkat çekti ve gebelerin düzenli takip edilmelerinin önemini vurguladı.
Özdemir, "Kendilerini takip eden doktorları tarafından riskli gebeler ileri merkezlere yönlendirildikleri zaman, gebelerin o merkezlere gitmeleri hayat kurtaracaktır. Aksi durumda, komplikasyon çıktıktan sonra gitseler bile geç kalındığı için çoğu zaman iş işten geçmiş oluyor. Doğum sonu kanamaların en sık sebebi rahmin yeterince kasılamaması nedeniyle dakikalar içinde anne adayı ölüme sürüklenebilir. Doğum yapmış gebelerin yalnız bırakılmaması gerekir ve rahimlerinin sık sık kontrol edilerek kasılıp kasılmadığına bakılması çok önemlidir. Ayrıca rahmi kasıcı ilaçların da ivedilikle kullanılması kanamaları oldukça azaltacaktır" dedi.
Sağlık Bakanlığı, Kadın Doğum Hekimleri, ebe ve hemşirelerin özverileri ve ekip çalışmaları ile anne ölüm oranlarının azaltıldığına vurgu yapan Prof. Dr. İsmail Özdemir, ihmalin ölümleri artırdığına dikkat çekerek, "Risk faktörleri kanamaların yarısında görülmektedir. Kanamaların diğer yarısında herhangi bir risk faktörü olmadan da anne ölümü olabiliyor. Bu da başta biz kadın-doğum hekimleri olmak üzere, sağlık çalışanlarının her doğum hastasını aynı ciddiyetle ele almasını ve takip etmesini zorunlu kılar" diye konuştu.
(AY-GS-Y)

25.10.2014 11:08:36 TSI