5 Bin Yıllık Eserlerin Aslı Müzede Kopyası Valilikte Sergileniyor
5 Bin Yıllık Eserlerin Aslı Müzede Kopyası Valilikte Sergileniyor
Kayseri Valisi Orhan Düzgün, 1948 yılında başlayan ve Anadolu’nun 5 bin yıl öncesini aydınlatan Kültepe kazılarında çıkan eserlerin birebir örneğini hem makam odasında sergiliyor hem de ziyarete gelen önemli misafir ve devlet adamlarına hediye ederek şehrin tanıtımına katkı sağlıyor.
Daha önce Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Kayseri Valisi Orhan Düzgün, makam odasına koyduğu ve önemli misafirlere hediye ettiği tarihi eserlerin replikaları ile dikkat çekti. Tarih ve tarihi eserlere, meslek hayatı boyunca ilgi duyduğunu söyleyen Vali Düzgün, "Çünkü tarih bir milletin geleceğiyle geçmişi arasında sağlıklı bir bağ kurabilmesi, geleceğe daha iyi hazırlanabilmesi ve gençlerimizi daha iyi yönlendirebilmemiz için tarihimizi unutmamak, tarihimizden kopmamak gerekiyor. Bir milleti millet yapan hatta devlet yapan en önemli unsurlardan birisi de ortak kültür ve tarih bilincidir. Anadolu toprakları üzerindeki bütün tarihi eserlere sahip çıkıyoruz, çıkmamız gerekiyor. Yani ister bizim kendi geçmişimizden olsun, isterse bu topraklarda yüzlerce, binlerce yıl önce medeniyet sürmüş olan milletlerin, insanların bırakmış oldukları eserleri biz bu toprakların zenginliği olarak görüyoruz. Dünyada sürekli bir değişim ve gelişim söz konusudur. İnsanlar hareket ediyorlar. Ama tabi bu topraklar üzerinde Türklerden önce yaşamış olan Asurlular, Hititliler ve devamında Selçuklular, Osmanlılar onların bıraktığı eserleri biz insanlığın bir zenginliği olarak görüyoruz. Onları ayağa kaldırarak bunu tüm insanlığın ortak mirası olarak tüm dünyaya ve ülkemize sunmaya çalışıyoruz" dedi.
"Müzelerde sergilenen eserlerin kopyalarının yapılması benim Kültür Bakanlığındaki tecrübeme dayalı olarak dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde bu tür eserlerin birer replikalarının yapılarak prestij hediye olarak yerli ve yabancı devlet misafirlerine önemli konuklara verildiğini hatta bazen bir ticari ürün olarak o müzeyi ziyaret edenlere satıldığını biliyoruz" diyen Vali Orhan Düzgün, "Çünkü bu eserler sınırlı sayıda yaptırılıyor. Tabi vermiş olduğunuz eserler mesela Amerika’dan gelen Brooklyn Belediye Başkanı veya Hindistan, Almanya, Mısır gibi ülkelerden gelen yerli, yabancı devlet adamlarına ya da önemli konuklara bu eserleri verdiğinizde onlar tabi kendi yaşadıkları yerlerdeki özel mekanlarda sergiliyorlar. Aynı zamanda ülkemizin ve şehrimizin tanıtımı bu vesileyle yapılmış oluyor. İnsanlar merak ediyor. Bugün benim makam odamda bile birer örneğini sergiliyorum. İnsanların ilgisini çekiyor ve eser hakkında ne olduğu, hangi döneme ait olduğu hakkında açıklama yapınca bu eserlerin çıkarıldığı yerleri görme isteği artıyor ya da eserlerin sergilendikleri müzelere yönlendirmiş oluyoruz. Buradaki eserlerin büyük bir kısmı Kayseri Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen eserlerdir. Bunların dışında Kayseri’nin sembolü olabileceğini düşündüğümüz Kayseri Saat Kulesinin küçük bir kristal minyatürünü vb. eserleri yaptırdık" diye konuştu.
Vali Düzgün, Kültepe kazılarında çıkan 5 bin yıl öncesini aydınlatan tarihi eserlerin yanında Selçuklu motiflerinden de faydalandıklarını belirterek şunları söyledi:
"Kayseri’deki Selçuklu eserlerindeki motiflerden faydalanarak kolay taşınabilecek kravat, kol düğmesi gibi hatıra eşyaları yaptırdık. Tabi Kayseri’nin sucuğu, pastırması ve mantısı ünlüdür. Her mevsim veya her yere bunları götüremiyoruz. Bu tür kültür eserleriyle de şehrimizi tanıtmaya ve bu kültür varlıklarını da ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Kayseri her şeyden önce ticaret ve sanayi şehridir. Bu konuda da Türkiye’de haklı bir ün sahibidir. Bundan sonra da bu varlığını devam ettirmesi lazım. Kayseri’deki fabrikalar, özel işletmeler, ticarethanelerle birlikte pek çok kişiye, istihdam sağlıyor. Bununla beraber Kayseri’nin çok zengin bir tarihi mirasa sahip olduğunu gelince, aslında gelmeden öncede gerek Kültür Bakanlığındaki görevim sırasında gerekse genel kültür olarak Kayseri’nin zengin bir kültür mirasına sahip olduğunu biliyordum. Kültepe beş bin yıl önce burada Asur Krallığına başkentlik yapmış, Kayseri ise Kapadokya Krallığının önemli merkezlerinden birisidir. Selçuklu varlığı Kayseri’de azımsanamayacak derecedir. Bugün Kayseri’de önünde fotoğraf çektireceğiniz binalara bakarsanız birçoğunun 8 asır önceden Selçuklu döneminden kalmış olduğunu görürsünüz. Bunların dışında doğal güzelliklerimiz de bulunmaktadır. Kapuzbaşı Şelaleleri, Sultan Sazlığı gibi pek çok doğal güzelliklerimiz de bulunmaktadır. Erciyes Kayak Merkezi kış turizmi bakımından son derece güzel bir yerdir. Yüzde 90 oranında altyapısı da tamamlanmış durumdadır. Konaklama Tesislerinin yapımı da bir taraftan devam etmektedir. Ticaret ve sanayisiyle beraber Kayseri’de turizmin de gelişmesini arzu ettik. Çok uygun avantajlara sahip olmasına rağmen Kayseri’ye gelen turist sayısının çok sınırlı olduğunu gördük. Kapadokya Bölgesine gelen turistlerin bile büyük bir kısmı Kayseri Hava Limanını kullanmasın rağmen Kayseri’ye uğramadan doğruca ilimiz sınırları dışındaki Kapadokya Bölgesine gidiyorlar. Bu nedenle hem gelen turistleri buraya yönlendirebilmek hem de yeni turist gruplarını ilimize çekebilmek için bazı tanıtım faaliyetleri geçekleştirdik. Yurt dışındaki bazı tanıtım organizasyonlarında, tanıtım fuarlarında ilimizi temsil ettik. Yurt dışından turizm gazetecilerinin seyahat operatörlerini ilimize davet ettik. Yurt içinde de benzer programlar gerçekleştirildi. Bu yapılan çalışmalar sonucu Kayseri yerli ve yabancı, yazılı ve görsel medyada yerini buldu ve geçtiğimiz kış ayında da iyi bir kar yağışı olmuştu. Erciyes’te kayak sezonu neredeyse 5 aya yakın devam etti. Önceki yıllara göre turist kapasitesinde ciddi bir artış oldu."