14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Erciyes Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Erciyes Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi.Program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.Ardından Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi hekimleri için hazırlanan video sunumu izlendi. Daha sonra protokol konuşmalarına geçildi.
Başta eşi ve oğlu olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayarak söze başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, ‘meslektaşlarım’ şeklinde hitap ettiği tüm sağlık çalışanlarına seslenerek, “Ne güzel bir camia, insanlara dokunan… İnsan odaklı çalışma yapan. Sizler iyi ki varsınız” dedi. Büyükkılıç, Cenap Şahabettin’in “Yerinde sayanlar yürüyenlerden daha çok ses çıkarır” sözüne vurgu yaparak, “Biz inşallah yerinde sayanlardan olmayacağız, gürültü çıkarmayacağız ve üreten olmaya devam edeceğiz. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesiyle, hep birlikte özveri üzerine düzenimizi kurmuş bir anlayışın sahipleriyiz. Biz kendimizi unuturuz. Önümüze getirilen hastamızla ilgili fedakârlık yaparız. Bu açıdan toplum nazarında da hep öndesiniz, öncüsünüz, değerlisiniz. Toplumda zihniyeti bozuk olan hekimlere karşı olan yanlışları ön plana çıkararak ne mesleğinizi ne de insanlara olan hizmetinizi gölgelememeniz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bizim mesleğimiz ve kişiliğimiz gölgelenecek bir meslek değil” şeklinde konuştu.
Erciyes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu, tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayarak, 14 Mart’ın sadece bir bayram olarak algılanmaması gerektiği mesajını verdi. Bu tarihin aslında alelade, birkaç konuşma ve kutlamanın yapılıp geçiştirileceği bir gün olmadığına işaret eden Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu, “14 Mart, Türk hekiminin bağımsızlığına ülkesine ve vatanına sahip çıktığı, Ülkemizin varlığına ve bütünlüğüne göz diken emperyalist güçlere karşı ‘ben buradayım’ dediği, ‘dur’ dediği bir gündür. 14 Mart’ın bir ruhu vardır. Tıbbiyeli Hikmet ve arkadaşlarının taşıdığı o ruhu bizim de aynı şekilde taşımamız ve bizden sonraki nesillere devret memiz gerekiyor. Eğer bunu yaparsak 14 Mart’ı gerçekten anlamış ve kutlamış oluruz” ifadelerini kullandı.
Bağımsızlığın önemine vurgu yapan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Alper Kemaloğlu, “Bağımsızlığını koruyamayan ülkelerde sivillerin acıları geleceğin karanlığına karışmakta, kötülük sıradanlaşmakta ve insan onuru yaralanmakta. Hekimliğin dünyanın her yerinde saygın bir meslek olması asla tesadüf değil. Çünkü her insan kendini merak eder ama çok az insan bedel ödeyerek kendi mükemmelliğini bu kadar derinden keşfeder. Gururla söylüyorum. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi hem dünyada hem de Türkiye’de müstesna bir yere sahiptir. Milli sağlık hamlesi adına aşıyı bulmuş hekimlerimiz ve bir afet anında emeğini esirgemeyen kahraman doktorlarımız var. Bu nedenle bilimde ve insanlıkta Fakültemizi yukarıya taşıyan tüm akademisyenlerimize ve idari personellerimize şükranlarımı sunuyorum. Biz hocası, öğrencisi ve idari personeliyle büyük bir aileyiz. Bu ailenin yapmış olduğu çok güzel işler olduğu gibi, önünde daha yapacağı daha pek çok güzel iş var. Başarı ve kalitenin sırrı varış noktasında değil, birlikte yapılan yolculuktadır” açıklamasında bulundu.
Cumhuriyet’in 100. yılında tıp fakültesi öğrencilerinin işgale direnişinin sembolü olan 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamaktan onur ve gurur duyduğunu belirterek söze başlayan Kayseri Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Türkmen Bahadır Arıkan, “Bu misyonun temsilcileri olmak ve zorluklara karşı durmak bize güç ve umut veriyor. Kayseri Tabip Odası 20 yılı aşkın süredir devam eden geleneği ile hekimlerin sesi olmakta, iyi yapılan icraatları alkışlamakta, diğerlerinde ise itirazlarını dile getirmektedir” dedi.
“Geleceğin Hekimleri: Hayatı Değiştirecek Kararlar ve Azim” konulu sunum yapan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi aynı zamanda Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (ERAGEM) Müdürü Prof. Dr. Aykut Özdarendeli; zor, bir o kadar da kutsal olan tıp yolculuğunda azim ve kararlılığın öneminden bahsederek, “Hayatın her alanında, en çaresiz anlarımızda bizlere şefkat, şifa ve moral veren bu değerli meslek sahipleriyle herkesin yollarının kesiştiği birçok an var. Ayrıca hekimlerimizin bilgi ve deneyimleri dışında insanların hayatına dokunmaları, onlara umut olmaları da ayrı bir özellik ve bu nedenle onlara minnet duyuyoruz. Bu yolda en büyük gücümüz, azmimiz olmalıdır. Birçok engelle karşılaşacağız. Hatta bazı engeller bizi bu yolda yıldıracak ama yüzleştiğimiz ve aştığımız her sorun, bir sonraki adımda bizi çok daha güçlü olarak çıkaracaktır” dedi.
Asistan temsilcisi Muharrem Özer de vatanı sevme düşüncesinin her zaman tıbbiyelerin önceliği olduğuna dikkati çekerek, doktor olmanın tıpkı bir piramidin yapısını oluşturan parçalar gibi geniş ve derin bilgi ve tecrübe birikimi ile atılmış sağlam bir temel, onun üzerine sonsuz sabır ve empati yeteneği, en tepede insanlık sevgisi, ahlak ve merhameti de barındıran yüce bir vicdan sahibi olmakla vücut bulduğunu ifade etti.
Dönem 5 temsilcisi Akın Can Aydın ise “Bizler hekimiz. Çoğu zaman uykusuz, bazen uykulu. Her türlü zorlukla, tüm yüreğimizle en ön safta mücadele ederiz. Salgın olduğunda insanlar bana bulaşmasın diye evlerinden çıkmazken biz günlerce evlerimize gidemeyiz. Deprem olduğunda kendi yasımızı bile tutamadan başka insanların hayata tutunması için çaba gösteririz. Savaş zamanı hem yaralılara ümit olur hem de gerektiğinde vatan için şehit oluruz. Hekimler şartlar ne denli zor olursa olsun öz vatanları başta olmak üzere tüm insanlığa her daim ümit olmuşlardır. Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından 2023 yılında kaliteli akademik çalışmalar yapan hekimlere teşekkür belgeleri takdim edildi.
Program yeni akademik kadrolara atanan öğretim üyeleri için düzenlenen cübbe giyim töreni ile devam etti.
Tören, mini konserin ardından sona erdi.