Bildiğiniz üzere Koranavirüs sağlığımızı tehdit ettiği gibi işimize de tehdit ediyor.

Salgın sürecinin başından bu yana lokantalar, kafeteryalar, kuaförler, sinema salonları da en büyük darbeyi almışlardı. Birçok iş yerleri bazı durumlarda açılmıştı. Tiyatro, müzisyenlerde sıkıntı çektiklerini de çeşitli platformlarda dile getirdiler. Bunun yanı sıra kültürümüze de etkisi çok büyük oldu. Nedir bu, halk oyunları. Halk oyunları kültür, spor, dans… 

Halk oyunları alanında çalışma yapan dernekler var. Kültürümüzü ayakta tutmak adına çok çaba sarf ettiler fakat pandemi zamanında maalesef kiralarına yetecek bir bütçe bir destek göremiyorlar. Halk oyunlar Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı olarak dernek işerini ve halk oyunları yarışmalarını buradan yürütmekteler. Kültür ve Turizm Bakanlığında olmaları gerekiyor fakat burada da bir bağları yok. 

Halk oyunları kültürümüzü yaşatmak ve spor anlamında büyük bir etkisini görmekteyiz.  Yani sportif bir kültür bizim için. Anasınıfından başlayıp her ne kadar yaş alsanız da milli bayramlarımızda, gösterilerde, açılışlarda, yarışmalarda yer almışızdır. Dernekler olsun, belediyeler, halk eğitim merkezlerinde halk oyunları anlamında insanlar sosyalleşiyor, kültürümüzü devam ettiriyorlar böylelikle. 

Türkiye’nin her şehrin de halk oyunları müsabakaları gerçekleştiriliyordu. Bölge yarışması, grup yarışması gibi… çok fazlasıyla emek veriliyordu. Kayseri’de de aktif olarak devam etmekteydi. Gençlerin coşkuyla oynadığı sahnede onları görmek büyük mutluluk vericiydi. Pandemiden dolayı yarışmalar sonlandırıldı. Tekrar ne zaman balar bilinmez, ufukta da görünmüyor.

Her ne kadar geri planda olsa da halk oyunları ışık, ses, kostüm, sahne ve en önemlisi de halk oyunları eğitmenleri maalesef salgın döneminde çok büyük sıkıntılar çekmekte. Salgının başından bu yana usta öğreticilerin kursları kapatıldı. Hiçbir destek görememekteler. Usta öğreticilerinin bir kısmı geçim kaynağı halk oyunlarıydı.  Her ne kadar seslerini duyurmaya çalışsalar da olmadı. 

Öte yandan halk oyunları kostümü diken firmalarda aynı şekilde çok sıkıntı çekmekteler. Kira usulüyle çalışanlarda var. Firmalar kostümleri kiraya veremeyince kapılarına kilit vurdular. Usta öğreticilerin yanı sıra halk oyunları müzisyenlerini de unutmayalım. Onlarda bu işe gönül vermişler geçim kaynağını buradan sağlayan müzisyenlerde de keza aynı şekilde. 

Aynı zaman da salonlu olan derneklerin, kira, elektrik, personel, ısınma gibi giderlerini ne yazık ki karşılamakta zorlanıyorlar. Sadece destek bekliyorlar. Gençlik ve Spor Bakanlığının bünyesinde yarışmalara katılan dernekler yani okullar ve kulüp adına katılanlar kültür anlamında hizmet veriyorlar. Bu işe gerekli olan birimlerin el atması gerekiyor. Çünkü kültürümüzü yeni nesil gençlerimiz taşıyacak. Taşınmadığı müddetçe hem gençlerimiz kültür değerlerimizi bilmeden, sosyalleşmeden, yalnızlığa gömülen gençlik tablosu göreceğiz.

Halkoyunlarını; oynamak şeref, oynatmak görev, yaymak ve yaşatmak kutsallıktır.

Mustafa Kemal ATATÜRK