Çelik: 'Tarihi bir süreç başlıyor'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Başbakan Davutoğlu'nun muhalefet turuna ilişkin, "Tarihi misyon üstlenecek bir süreç başlıyor" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, HDP'ye dönük olarak kapatma davası tartışmalarına ilişkin, "Siyasi partilerin içinde meşru anayasal düzene karşı olan varsa onlar bunun bedelini ödemesi gerekir. Hiçbir şekilde bir siyasi partinin kapatılmasından yana değiliz. Demokratik siyaset zemininde de hiç kimse terörü, terörist faaliyetleri övemez, terörist faaliyetlere destek veremez. Bunu söylediği andan itibaren, hiç kimse fiili durum yaratamaz" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, Başbakan Davutoğlu'nun yeni anayasa çerçevesinde partileri ziyaret takviminin yarın başlayacağını belirterek, yeni anayasa meselesinin, 2011'den sonra yoğun bir şekilde Türkiye'nin gündeminde olduğunu ifade etti. Çelik, 2007 yılında tartışmalara zemin olması için anayasa taslağının hazırlandığını hatırlatarak, bu çerçevede eleştiriler gelince 2011 yılına giderken, AK Parti'nin 2011 seçimlerinden sonra daha farklı bir yöntem belirleme konusunda tutum sergilediğini dile getirdi. Kendisinin koordinasyonunda yürüyen yeni anayasayı destekleme konusunda yapılan çalışmaların olduğunu anlatan Çelik, aynı şekilde Uzlaşma Komisyonu'nun da iyi bir performans sergilediğini ifade etti. Gerek Uzlaşma Komisyonu, gerekse uzlaşma komisyonun alt birimlerinin hiçbir ertelemeye başvurmaksızın zamanında ilettiğini anlatan Çelik, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının kendi anayasa tekliflerini ilettiğini söyledi. Çelik, Uzlaşma Komisyonu çalışmalarıyla birlikte her meselenin konuşulduğu anayasa külliyatının ortaya çıktığını belirtti.

Şimdiye kadar pek çok anayasa değişikliğinin yapıldığına ve bundan sonra yeni anayasa başlığının artık tahakkuk etmesi gerektiğine dikkati çeken Çelik, "Önemli olan halkın özne olduğu devlet yapılanmasının yazılımını üretmektir. Darbeler sonucunda çıkmış anayasa başka bir yazılım üretiyor ve sürekli olarak sivil siyaset bu anayasanın ürettiği virüslerle çeşitli toplumsal ve siyasal sorunlarla, birtakım antivirüs programları üreterek mücadele etmek zorunda kalıyor. Türkiye'nin başta yazılmış halkın özne olduğu sivil anayasaya ihtiyacı vardır. Sivil anayasa demek, sadece askerlerin yapmadığı, sadece sivillerin yaptığı anayasa manasına gelmez" dedi.

Başbakan Davutoğlu'nun siyasi partilerden istediği randevu talebine ilişkin konuşan Çelik, "Bu çerçevede yarın başlayacak sürecin Türkiye'de başlayacak yeni sürecin, tarihi misyona sahip olabilecek bir süreç olduğunu ifade etmek istiyoruz. Türkiye'nin artık yeni anayasaya kayıtsız şartsız ihtiyacı vardır" diye konuştu.

HDP'YE VERİLEN RANDEVUNUN İPTALİ
HDP'ye verilen randevunun iptaline ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik, "Biz TBMM'deki her siyasi partiyi vatandaşlarımızın temsil yetkisi verdiği partiler olarak Türkiye'nin büyük meselelerinde muhatap almak ve onlarla ortak noktalar üretme konusunda çalışmalar yapmak isteriz. Fakat, Sayın Başbakanımız ve Genel Bakanımızın randevu istediği bir süreçte, HDP'nin bu randevu talebinin arkasından Rusya ziyareti sonrası yaptıkları açıklamalar fevkalade yadırganacak açıklamalardır. Türkiye'ye dönük olarak eleştirel bir tutum alarak, devletararası münasebette, haksız yere Türkiye'nin içinden çıkan siyasi oluşumun Türkiye'yi eleştiren bir duruma düşmesi yadırganacak bir durumdur. orada yaptıkları açıklamalar, arkasından belli bir siyasi nezaket içinde karşılanması gereken randevu talebine karşılık son derece saygı sınırlarının dışına çıkan ifadeler kullanmaları ve Sayın Başbakanın yapacağı ziyareti bir çay içer ondan sonra da gider içini boşaltan bir tutumla değerlendirmeleri bu ziyaretin yapılmasını gereksiz kılmıştır" şeklinde konuştu.

Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir parti asgari siyasi nezaketi korumak, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını misafir etmek hususunda gerekli hassasiyetlere sahip değilse, o ziyaretin yapılmasına gerek duyulmayacağı gibi anayasa gibi ciddi bir konuda da yapılmasına ihtiyaç yoktur. Anayasa gibi bu kadar ciddi bir mevzuda hemen her konuda bizi muhatap alın diyen bir siyasi partinin bu kadar gayri ciddi bir tutum içine girmesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Sayın Başbakanımıza, Genel Başkanımıza dönük ifadelerinden sonra özür dilemeleri gerekirken hala bu ifadelerin arkasında duran ve randevu iptaline yol açan o sözleri değerlendirmek yerine, o sözlerle ilgili kendi kendilerine özeleştiride bulunmak yerine hala o sözlerin arkasında duran siyasi tutum göstermeleri bu randevu iptalinin ne kadar haklı olduğunu göstermektedir."

DEMİRTAŞ'IN ÖZERKLİK AÇIKLAMALARI
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'özerklik' açıklamalarına işaret eden Çelik, "Demokrasi, özgürlükler gibi birtakım yüksek değerleri ifade edip arkasından özyönetim gibi birtakım fiili durumlara atıf yapıp, arkasından da teröristler eliyle oluşturulmuş hendek ve barikat siyasetini savunmak meşru bir zemin değildir. Diyorlar ki, 'Türkiye'de çeşitli siyasal modeller tartışılıyor, biz bu özyönetimi de bu modellerden biri olarak değerlendiriyoruz'. Türkiye'de federasyondan tutun da sosyalist düzene kadar çeşitli siyasi modelleri savunan partiler var. Buradaki şu ayrıma dikkat etmek gerekiyor, hiç kimse, mevcut siyasi ilkeler, demokratik hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde halkın karar vermediği sistem üzerinde fiili durum yaratamaz. Türkiye'deki mevcut hukuk düzenini zedelemeye dönük siyasi suikast girişimi olur" diye konuştu.

Çelik, "Sürekli olarak Kürt halkı adına konuşuyoruz' diyorlar. Bu şekilde kendi stalinist pratiklerini, vatandaşlarımızın bir kısmına mal ederek konuşmaya hakları yok. Hiç kimse, kendi gayrimeşru siyasetinin arkasında vatandaşlarımızın iradesi varmış gibi konuşmasın. Eğer, siz bir yerlerde özyönetim ilan ederek, hendek ve barikat siyasetini, eli silahlı teröristlerin halk üzerinden oluşturulan sözde mahkemelerle ret, inkar ve asimilasyon politikalarını uygulamalarını savunursanız bu meşru bir siyaset zemini olmaz. Bunu hiçbir şekilde kabul etmeyiz, karşısında dururuz" şeklinde konuştu.

PYD'NİN FIRAT'IN BATISINA GEÇTİĞİ YÖNÜNDEKİ İDDİALAR
PYD'nin Fırat'ın batısına geçtiği yönündeki iddialara ilişkin konuşan Çelik, "PYD'nin özellikle Fırat'ın batısına geçmeye çalışarak oluşturmaya çalıştığı fiili durumlarla buradaki istikrarsızlığı artırmasına dönük durumu bir milli güvenliğimiz açısından sıcak karşılık verilmesi geeken bir tehdit olarak algılamamız gerektiğini ifade ettik" dedi.

HDP'YE DÖNÜK OLARAK KAPATMA DAVASI TARTIŞMALARI
Çelik, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "HDP'ye yönelik eleştirileriniz vardı, meşru siyasal zeminden uzaklaştı dediniz, bir kapatma davası gelir mi" sorusunu Çelik, "Biz, hiçbir şekilde siyasi parti kapatmalarından yana değiliz. Sivil siayset zemininin korunması için siyasi partilerin kapatılmaması gerekir. Siyasi partilerin tamamen kapatlımasını engelleyen tutumla çıktık. Şimdi de siyasi partilerin kapatılmasına karşıyız, çünkü siyasi partileri halk kurar. Ama o siyasi partilerin içinde meşru anayasal düzene karşı olan varsa onlar bunun bedelini ödemesi gerekir. Hiçbir şekilde bir siyasi partinin kapatılmasından yana değiliz. Demokratik siyaset zemininde de hiç kimse terörü, terörist faaliyetleri övemez, terörist faaliyetlere destek veremez. Bunu söylediği andan itibaren, hiç kimse fiili durum yaratamaz. Kişilerin kendi sorumluluklarını taşıması gerektiğini ifade ediyoruz" şeklinde cevapladı.
"Yarından itibaren yeni bir süreç başlıyor. Nasıl bir takvim var?" sorusuna Çelik,"Genel Başkanımız 4 Ocak'ta MHP'yi yi ziyaret edecekler. Bir mutabakatın oluşmasıyla çalışma mekanizması kurulacak mı, bunun hangi takvimle işleyeceği, bütün bu ziyaretlerin ardından Genel Başkanımız tarafından açıklama yapılacak. Genel Başkanımız, bu süre içinde yoğun çalışmalar yaptı. Nerede mutabakata varılıyorsa, ortaya konulacak" karşılığını verdi.

"ŞUNU TARTIŞMAYIZ GİBİ BİRŞEY, SİYASETİN KIZAMIK HASTALIĞIDIR"
Çelik, "Biz, Türkiye'de birtakım etiketlerin tartışılması içeriğin tartışılmasına geçilmemesinden dolayı son derece muzdaripiz. Yani, hemen birtakım önyargılarla şunu tartışmayız gibi birşey siyasetin kızamık hastalığıdır, çocukluk hastalığıdır. Bunlardan uzak durmak gerekir" dedi.

BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
"Başkanlık sistemine" ilişkin soruya Çelik, "Başkanlık sistemi, AK Parti'nin zaten uzlaşma komisyonuna sunduğu bir teklif. Biz diyoruz ki gelin karşı olsanız da, yandaş olsanız da, gelin şunu tartışalım, bunun içeriğinde bahsettiğim içerik kalemlerini hangi sistem tahakkuk ettiriyor?Temel hak ve özgürlükler hangi sistemde daha çok güvence altına alınıyor? Yani, çağdaş demokrasinin standartları temelinde sistemleri yargılayalım. Sistemler temelinde demokrasiyi yargılamayalım. Tam tersine içerik tartışmasından yola çıkarak sistemin adının konulması tartışmasına gidersek verimli sonuçlar alınacağını düşünüyoruz" cevabını verdi.  

Google+ WhatsApp