"Hoca Ahmet Yesevi ve Anadolu Yıldızları"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın eşi Emine Erdoğan, "Özellikle Kudüs konusunda Türkiye´nin liderlik yaptığı yeni gelişmeler, ziyaret ettiğimiz Sudan, Çad ve Tunus´ta öylesine karşılık bulmuş ki bu güzel milletin, sizin gıyabınızda binlerce teşekkür aldık. Bin yıldır bu topraklarda hep bir arada yaşamış, asla dağılmamış, sömürge olmamış özgürlüğe aşık bu milleti saygıyla anıyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım´ın eşi Semiha Yıldırım ve Bakan Yılmaz, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi´nde, Ankara Olgunlaşma Enstitüsünce düzenlenen "Hoca Ahmet Yesevi ve Anadolu Yıldızları" programına katıldı.

 

Programda konuşan Emine Erdoğan, etkinliğin, ilim, irfan ve maneviyat dünyasının büyük çınarlarını anmak, milli kültürün yapı taşlarını yeni nesillere tanıtmak amacıyla düzenlendiğini söyledi. Programın, bin yıllık Anadolu medeniyetinin güncel bir yorumla bugüne taşınması gayretinin bir ürünü olduğunu belirten Erdoğan, etkinliğe emek veren ve tasarlayanlara teşekkürlerini iletti. Erdoğan, olgunlaşma enstitülerinin, kültürün yaşatılması ve nesilden nesile aktarılması konusunda öncü bir role sahip olduğunu dile getirdi. Bu kurumların güçlendirilmesinin en büyük arzularından olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, "Hem sanat erbabının desteklenmesi hem de sanatın inceliklerinin korunması, kültür mirasımıza borcumuzdur. İbn-i Sina, ´Bilim ve sanat, takdir edilmediği yerden göç eder.´ diyor. Anadolu´yu bir Müslüman yurdu yapan Hoca Ahmet Yesevi, Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre... Rahmet ve minnetle anıyorum. Onlar bu topraklara akılla imanı, ilim ile ahlakı buluşturan bir tohum atmıştır." diye konuştu. Ülkenin manevi ve tarihi kimliğinin dokunmasında her birinin emeğinin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, onların hayatının, kişiliğinin ve düşüncesinin bu topraklarda kökleştiğini ifade etti. Emine Erdoğan, "Anadolu´nun karanlık çağlarında, diken içinde açan güller" olan bu isimlerin her birinin, Haçlı seferlerinin, Moğol akınlarının olduğu yangın yerini bir gülistana çevirdiklerini söyledi. Bu isimlerin sadece tarihçi bakışıyla anlaşılamayacağını belirten Erdoğan, onların öğretilerine gönül gözüyle bakılması gerektiğinin altını çizdi. Erdoğan, merhamet, şefkat, sabır, doğruluk, sadakat, cömertlik, şükür ve sır tutma erdeminin bu kişilerin şahsında cisimleştiğini ifade ederek, "11. ve 13. yüzyılda Anadolu´da yaşayan bu gönül ustaları etnik, coğrafi, kültürel farklılıkları zenginliğe dönüştürmüşlerdir." dedi.

Bugün çoğulculuktan, barıştan, hümanist değerlerden bahsedildiğine değinen Emine Erdoğan, "Batı bu değerlerin arayışındayken Anadolu´da sevginin, merhametin tohumları çoktan filiz vermeye başlamıştı. Bugün 3 milyon mülteciye kucak açabiliyorsak, Afrika´ya dostluk elini uzatabiliyorsak işte bu değerlerin köklülüğü sayesindedir." diye konuştu. Emine Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimine karşı birlik ve beraberlik gösterilebilmesinin, Türk insanının içindeki Ahmet Yeseviler, Mevlanalar ve Yunuslar sayesinde olduğunu belirtti. Bugün suretin siretle uyumunu temsil eden bir sunumun izleneceğini belirten Emine Erdoğan, şöyle devam etti: "Yolumuzu aydınlatan 7 erenin rafine yaşamlarından kesitler göreceğiz. Meşhur bir söz var; ´Suretin siretine şahittir. Başka şahit aramak zaiddir´. Yani kalp güzelliği iç zenginlik, insanın görünüşüne yansır, başka işaret aramak gereksizdir. Anadolu erenlerinin yaşam biçimleri, giyim tarzları da bu gönül güzelliklerinin saf ve duru halini temsil etmektedir. İnşallah burada dönemin mimari eserlerinde yer alan motiflerin, sembollerin kullanıldığı bir tarihsel yolculuğa çıkacağız. Seramik, cam, kuyumculuk, grafik, fotoğraf ve el sanatlarının buluştuğu yeni bir yorumla tanışacağız. Gerçekten bu kodları hatırlamaya, onlara yeniden hayat vermeye, yaygınlaştırmaya çok ihtiyacımız var."

Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın dört gün süren Afrika seyahatine refakat ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, şunları kaydetti: "Oralarda gördüğüm manzara, insanlığın yeni bir ruha, silkinişe ne kadar muhtaç olduğuydu. Bugün Batı´nın küresel barış söylemi, eylem olmadığı sürece hiçbir anlam ifade etmiyor. Afrika´nın bakir, verimli toprakları gerçek sahiplerine döndürülmediği sürece hiç karşılık bulmuyor. Sudanlı bir çocuk, refah içinde yaşayan yaşıtlarıyla eşit şartlara kavuşmadığı sürece, adalet ve insan sevgisi söylemi eksik kalıyor. Sevgi, davranışla ispatlanabilir, sevgi insana sorumluluk yükler. Afrika´da muhatap olduğumuz resmi makamlar ve halktan insanlar, yaratılanı Yaradan´dan ötürü seven milletimizin asil ruhu karşısında ne kadar müteşekkirler anlatamam. Bizler de sizler adına kabul ettiğimiz bu teşekkürü, burada sizlere ulaştırmak istiyoruz. Emin olun Afrika, size minnettar. Dünya sizin feraset ve basiretinize muhtaç. İnandığımız değerleri cesaretle savunduğumuz sürece, karşılık bulmaması imkansız. Özellikle Kudüs konusunda Türkiye´nin liderlik yaptığı yeni gelişmeler ziyaret ettiğimiz Sudan, Çad ve Tunus´ta öylesine karşılık bulmuş ki bu güzel milletin, sizin gıyabınızda binlerce teşekkür aldık. Bin yıldır bu topraklarda hep bir arada yaşamış, asla dağılmamış, sömürge olmamış özgürlüğe aşık bu milleti saygıyla anıyorum." Emine Erdoğan, bu coğrafyanın dünyaya söyleyeceği çok şeyi bulunduğunu vurgulayarak, "Yeter ki tarihi ve kültürel mirasımızı bugün, tüm dünyaya tercüme edebilelim. Gerçek özgürlüğü, çoğulculuğun kodlarını birer birer ortaya çıkarıp onları şahsiyetimizle, kurumlarımızla temsil edelim. İlim, iman ve aşk insanı kanatlandırır. Hikmete dayanan bir ilim, gerçekten Allah´a yaslanan bir iman ve milletimize olan aşkla bu kanatları takıp hedefimize doğru milletçe yükselelim inşallah." ifadesini kullandı.    

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz da milletlerin bekasının, kültürlerini ve değerlerini gelecek kuşaklara aktarabildiği oranda mümkün olduğunu söyledi. Eğitimin, kültürel mirasın nesilden nesile aktarılması görevini üstlendiğini belirten Yılmaz, toplumların gelişmesinin bir nişanesi olan somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunmasının, kayda geçirilmesinin ve yeni nesillere aktarılmasının eğitimle mümkün olduğunu ifade etti. Yılmaz, "Biz de bugüne taşınan değerlerimizi evlatlarımıza aktarmak, kendi değerlerimizi onlara öğretmek, adeta hatırlatmak istiyoruz." diyerek, bunun için bu yıl öğretim programlarını yenilediklerini anlattı.

 

Değerler eğitimi olarak ele aldıklarının, aslında milletin özünde var olan asli değerler olduğunu dile getiren Yılmaz, şunları söyledi: "Biz, evlatlarımızın özünde var olanı ortaya çıkarmaya, sahip olduklarının farkına varmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bu değerler hem millidir hem evrenseldir. Bu değerleri hayatlarına uygulayarak değerleri somutlaştıran, kendi mensubu olduğu topluma karşı sorumlu, milli ve manevi değerlerine bağlı evrensel değerlere açık birey olacaktır. Bu eğitimde de önemli bir mesafenin alındığını düşünüyoruz. Eğer millet 15 Temmuz´da ´Vatan sizden görev bekliyor, iradene sahip çık.´ denildiğinde, 7´den 77´ye sokağa çıktıysa, bu, değerlerin evlatlarımıza aktarıldığının bir göstergesidir."  

Program sonrasında Emine Erdoğan´a, Sivas Gök Medrese Camisi´nin girişindeki kapı üzerine taş oyma tekniğiyle yapılmış "hayat ağacı" motifinden esinlenerek hazırlanan tablo, Millî Eğitim Bakanı Yılmaz ve eşi Hatun Yılmaz tarafından takdim edildi. 

 

Ardından "Hikmet", "Aşk", "Pir", "Kilit", "Şiir", "Fütüvvet", Gönlü Feth" ve "Rüya" isimli 8 farklı sahne sunumu gerçekleşti.

Google+ WhatsApp