Nedir Bu Kene Vakaları?

Nedir Bu Kene Vakaları?"


Koronavirüsle mücadelede neler yaşadığımızı hepimiz biliyoruz. Yıllar süren kısıtlamalar, aşı kuyrukları, maskeler, dezenfektanlar…

Halk korkudan nefes alamaz hale geldi, dünya alarmdaydı. Yetkililer sabah akşam ekranlardaydı.

Peki şimdi soruyorum size: Kene vakaları artarken neden aynı ciddiyet yok?

Şimdi yeniden başka bir mikroskobik düşmanla karşı karşıyayız: Kene!

Adı küçük ama etkisi büyük. Çünkü taşıdığı virüs Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)…

Yani öyle "ısırdı geçti" değil. Ölümcül.

Her yaz geliyor. Her yaz uyarı yapılıyor. Her yaz vakalar artıyor. Ve her yaz aynı cümle:

"Yetkililer önlem aldı."

Alındı mı gerçekten?

Araştırma hastanelerinde hummalı bir çaba var, doktorlar kolları sıvamış, farkındalık yaratmaya çalışıyor. Ama köydeki Ayşe teyze, çocuğu çayıra salarken ne kadar bilgi sahibi?

Pikniğe giden aile, kene sonrası ne yapacağını biliyor mu?

Hayır.

Çünkü bu mesele yine unutulmuş, yine arka plana atılmış, yine "biz bildik biliriz" politikalarına kurban edilmiştir.

Koronada aşı bulmak için kıyamet koparan dünya, neden KKKA için hâlâ bir aşıyı konuşmuyor?

Neden "yerli aşı" diye manşet atanlar, kene konusunda tek kelime etmiyor?

Yoksa kene ölümleri az olduğu için mi bu sessizlik?

Sadece ölüm sayısı artınca mı kıymete binecek bu insanlar?

Bakın buradan sesleniyorum:

İş işten geçmeden önlem alın. Eğitim verin. İlaçlama yapın. Kene aşısı için destek olun.

Yoksa bu yaz da bir çocuğun çığlığı, bir annenin gözyaşıyla uyanırız gerçeğe.

Ve yine geç kalırız.

Tıpkı koronada olduğu gibi…

Ama orada küresel panik vardı.

Burada sessiz bir kıyım var.

Ve kimse konuşmuyor.

O zaman biz konuşalım.

Kene küçük olabilir, ama ihmaller büyük.

Ve bu defa 'kapatacak' bir evimiz, 'koruyacak' bir maskemiz bile yok.

Google+ WhatsApp