HERKESİN DERDİ BAŞKA..

HERKESİN DERDİ BAŞKA..


Kiminin derdi sabah aldığı ekmeğin bayat çıkması…

Kiminin derdi yeni aldığı pırlantanın taşının küçük olması.

Bir evin mutfağında kadın, pazara gitmeden önce çantasındaki bozuk paraları sayıyor.

Aynı saatlerde bir başka evde, telefonun ekranında yeni model ciplerin renk seçenekleri inceleniyor.

Kimi kirayı yetiştirememenin, faturaları denkleştirememenin stresinde…

Kimi tatildeki otelin deniz manzarasının yeterince “mavi” olmamasından şikâyet ediyor.

 

İroni gibi görünüyor ama bu bizim gerçeğimiz.

Bir yanda çocuklarına süt alamayan anne,

diğer yanda çocuğunun doğum günü pastasına altın kaplama mum koyan anne…

 

Herkesin derdi başka.

Ama bizim asıl derdimiz, bu uçurumların artık normalleşmiş olması.

Bayat ekmek yiyenle küçük pırlanta beğenmeyen arasındaki mesafenin,

sadece banka hesaplarında değil, vicdanlarda da açılması…

Bugünlerde herkesin “haklı” bir derdi var. çok şükür ...

Ama unutmayalım: Derdi olmayan yok, fakat bazı dertler diğerlerinin gölgesinde görünmez oluyor.

Ve biz, başkasının yükünü görmezden geldikçe bu adaletsizlik büyüyor.

 

Belki de önce şunu kabul etmeliyiz;

Birinin bayat ekmeği, diğerinin pırlantası kadar değerlidir kendi dünyasında.

Ama adalet dediğimiz şey, ekmeğin de pırlantanın da aynı rafta insanca ulaşılabilir olduğu bir hayat kurabilmektir.

Google+ WhatsApp