Bakan Çavuşoğlu: 'Kürtlerin esas düşmanı PKK, PYD, YPG'dir'

Bakan Çavuşoğlu: 'Kürtlerin esas düşmanı PKK, PYD, YPG'dir'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: "Kürtlerin esas düşmanı PKK, PYD, YPG'dir" dedi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ile Dışişleri Bakanlığı resmi konutunda ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye'ye ilk kez resmi ziyarette bulunan Barzani ve Çavuşoğlu arasında bölgesel konular görüşüldü. Görüşmede özellikli olarak ekonomik ilişkiler ele alındı ve güvenlik işbirliği konuları üzerinde duruldu.

 
 

“Kürtlerin esas düşmanı da YPG ve PKK'dır”

Ortak basın toplantısında Bakan Çavuşoğlu, “Daha önceki yıllarda olduğu bundan sonra Irak'ın birliği ve beraberliği çerçevesinde bölgesel hükümet ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Bugünkü görüşmelerimizde bu konular üzerinde durduk. Bağdat ve Erbil arasında sürdürülen görüşmelerin olumlu bir şekilde seyretmesinden memnun olduğumuzu vurgulamak isterim. Irak'ın istikrarı, birliği ve beraberliği için önemlidir. Türkiye ve Irak'ın özellikle bölgesel yönetimi de ilgilendiren güvenlik meselelerini ele aldık. Üst düzey toplantılarda ülkemize yönelik Irak'tan kaynaklanan terör tehdidini ele almıştık. PKK terör örgütünün Irak ve Kuzey Irak'taki zararını oturduk değerlendirdik. Barış Pınarı Harekatımızla ilgili bazı bilgileri Barzani'ye aktardım. Suriye'de, Irak'ta ve Türkiye'de olduğu gibi Kürtlerin esas düşmanı da YPG ve PKK'dır. Dolayısıyla Suriyeli Kürt kardeşlerimize ev sahipliği yaparken Suriye'de evlerine dönebilmeleri için gerekli desteği de yapacağız” diye konuştu.

“Terörist yapılara karşı da bölgede mücadele sürüyor”

IKBY Başkanı Barzani ise görüşmeye dair, “Türkiye ile ilişkilerimiz tarihsel ve stratejik açıdan çok önemli. Görüşmede bölgedeki son gelişmeler üzerinden görüş teatisinde bulunduk. Barış ve istikrarın bölge haklı için oldukça önemli olduğunu konuştuk. İki taraflı ilişkilerimiz açısında genel olarak ilişkimizi ve Kürt bölgesi ile Türkiye arasındaki ilişkilerimizi geliştirmemiz gerektiğini teati ettik. Bağdat ile olan ilişkilerimizi dikkate alıyoruz burada bir anlaşma gerçekleşeceğine olan umudumuz var. Bütün terörist yapılara karşı da bölgede bir mücadele sürüyor ve bu mücadelenin birlikte yürütülmesinin özellikli olduğunu düşünüyoruz. Suriye'ye ilişkin karşılıklı kaygılarımızı da tartıştık. Mültecilerin gönüllü ve güvenli bir biçimde dönebilmeleri için Türkiye ile BM Yüksek Komiserliği arasında geliştirilen ilişkilerin haberini almaktan mutluluk duyduk” ifadelerini kullandı.

“Sincar'da ve diğer yerlerde PKK'nın bulunmasına karşıyız”

Basın toplantısında gazetecilerle yapılan soru cevap kısmında da Barzani, PKK terör örgütünün Sincar'ı ikinci bir Kandil yapmaya çalıştığına ilişkin yöneltilen soruya, “Sincar'ı biz kontrol etmiyoruz. Irak Güvenlik güçlerinin kontrolü altında. Genel olarak Sincar'da ve diğer yerlerde PKK'nın bulunmasına karşıyız” cevabını verdi.

“Zenginliklerin hakça paylaşılması taraftarıyız”

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise Libya ile imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Zaptı'na ilişkin ayrıntıların sorulması üzerine, “Her zaman Güney Kıbrıs Rum Kesimi Hariç Akdeniz'deki tüm ülkelerle deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasıyla ilgili görüşmeler yapabileceğimiz söylemiştik. Libya ile de bu konularda görüşmeler yaptık. Özellikle denizaltı zenginlikler ve denizin içindeki zenginlikleri ilgilendiren yetki alanlarıyla ilgili bir mutabakat zaptını imzaladık. Bu Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını muhafaza edilmesi anlamına geliyor. Bundan sonraki süreçte tabi ki özellikle Akdeniz etrafındaki tüm ülkelerle birlikte de bunu yapabiliriz. Bazı ülkelerle bilinen sebeplerden dolayı yapılması mümkün gözükmese de ilerde bunlarla da yapılması mümkün olabilir. Biz her zaman kendi uluslararası haklarımızdan kaynaklanan haklarımızı korurken buradaki zenginliklerin hakça paylaşılması taraftarıyız. Bu Kıbrıs etrafındaki rezervler için de geçerli” sözlerini kullandı

“Baltık ülkeleri için istenen bizim içinde istenmesi lazım”

 

Bakan Çavuşoğlu, NATO'da güvenlik planına ABD'nin YPG nedeniyle itiraz etmesine ilişkin yönelik sorulan soruya da, “NATO'nun bugün müttefiklerini karşı karşıya kaldığımız tehditlere karşı koruyabilmesi için kendisini yeni şartlara adapte etmesi gündeminde olan konulardan birisi. NATO bütçe külfet paylaşımı Londra'daki liderler toplantısında gündeme gelecek. Müttefikleri koruma anlamında NATO'nun planları belli aralıklarla yayınlanır. Kuzey ülkeleri için, NATO'nun doğu kanadı Baltık ülkeleri ve Polonya'yı da kapsıyor ve güney bizi de kapsıyor. Dolayısıyla burada tüm müttefiklerin endişelerini karşılayacak şekilde NATO'nun hareket etmesi gerekir. Bazı ülkelerin güvenlik endişelerini karşılama da bazı ülkeler itiraz ederse bu sefer NATO içinde birlik olmaz. Biz Baltık ülkelerine yönelik NATO'nun bu planına karşı değiliz. Ama Baltık ülkeleri için istenen bizim içinde istenmesi lazım biz de müttefikiz bunun görüşmelerini sürdürüyoruz” cevabı verdi.

 
 

Google+ WhatsApp