Sınavlara Değil, Hayata Hazırlanmaya Çalışan Çocuklar

Sınavlara Değil, Hayata Hazırlanmaya Çalışan Çocuklar


Yine bir sınav dönemi yaklaşıyor... Her evde farklı bir telaş, her okulda artan bir baskı, her çocuğun yüreğinde kıpır kıpır bir endişe… Zannediyoruz ki sadece bir sınav kazanılacak. Oysa çocuklarımız, sadece sorularla değil; sistemle, hayatla ve ekonomik zorluklarla mücadele ediyor.

Türkiye’de eğitim, yıllardır yamalı bir bohça gibi… Bir yerini düzeltmeye kalksak, öteki yerinden patlıyor. Öğrenciler, eğitim sistemindeki ani değişikliklere, sürekli yenilenen sınav sistemlerine, ezbere dayalı müfredata ve başarıyı sadece test sonucuna indirgeyen anlayışa karşı direnmeye çalışıyor. Ne acı ki, bu çocuklar ders çalışmaktan çok, sisteme uyum sağlamaya çalışıyor.

Peki ya eşitsizlikler?

Kimi çocuk, özel derslerle, etüt merkezleriyle, birebir rehberliklerle sınavlara hazırlanıyor. Kimi ise kalabalık bir sınıfta, öğretmen açığı olan bir okulda, ödevini yapacak interneti bile olmayan bir evde yaşıyor. Oysa aynı sınava giriyorlar. Aynı sıralamaya tabi tutuluyorlar. Bu adalet mi?

Ekonomi desen, başlı başına ayrı bir sınav konusu. Aileler çocuklarının eğitimine destek olabilmek için borçlanıyor, fedakârlık yapıyor. Bir annenin, çocuğu özel ders alabilsin diye ev temizliğine gitmesi; bir babanın, servis parasını çıkarabilmek için ikinci işte çalışması, artık sıradan hikâyeler haline geldi.

Ama en büyük kırılma, sınav bittiğinde başlıyor aslında… Gençler, yıllarca mücadele verip bir üniversite kazanıyor. Mezun olduklarında ise “diplomalı işsiz” etiketiyle karşı karşıya kalıyor. Üniversite mezunu gençler, alanlarında iş bulamıyor, atanamıyor, bazen yıllarca KPSS peşinde sürükleniyor. Hayalleri, bir fotokopi dükkanının arka rafında tozlanıyor.

Ne için bu kadar mücadele, bu kadar stres? Sadece birkaç test sorusu için mi?

Hayır… Bu çocuklar, aslında sadece sınav kazanmak için değil, hayatta kalmak için savaşıyor. Umudu ayakta tutmaya, hayallerini diri tutmaya çalışıyor. Ve biz yetişkinler, onlara sadece "başarılı ol" demekten öteye geçemiyorsak, bu sistemin bir parçası olmayı sürdürüyoruz demektir.

Artık şu gerçeği görmeliyiz:

Eğitim, sadece sınav değil. Eğitim, çocukların adil bir şekilde hayata hazırlanmasıdır. Umutla, güvenle, eşit şartlarda…

Yoksa ne kadar test çözülürse çözülsün, asıl soruyu hep yanlış yapacağız:

"Bu çocuklar ne için okuyor...

Google+ WhatsApp