Söz, bir insanın sahip olduğu en değerli servettir. Maddi varlıklar gelip geçicidir, ancak verilen bir söz, kişinin karakterini, omurgasını ve ahlakını gösteren bir mühürdür. Atalarımız, bu gerçeği çok iyi bildikleri için "Söz namustur" demişlerdir. Bu söz, sadece bir kural değil, aynı zamanda onurlu bir hayatın da en temel ilkesidir. Bir söz verdiğimizde, aslında kendi namusumuzu ve şerefimizi ortaya koyarız.

​Söz verip de sözünü tutmayan kişi, en hafif tabirle, güvenilirliğini yitirir. Sadece o anda karşısındakini hayal kırıklığına uğratmakla kalmaz, aynı zamanda gelecekte kendisine duyulan inancı da zedeler. Böyle bir kişi için "namerttir" denir. Namertlik, sadece korkaklık değil, aynı zamanda onursuzluk, ahlaksızlık ve güvensizliktir. Namert bir insan, kendi çıkarları uğruna en kutsal değerlerden bile vazgeçebilir.

​Toplumlar, sözüne sadık kalan bireyler sayesinde ayakta durur. İş hayatında verilen sözler, dostluklarda kurulan güven bağları, aile içinde verilen taahhütler... Hepsi, sözün gücüne dayanır. Sözlerin değeri azaldıkça, toplumun temelindeki güven sarsılır. İnsanlar birbirine şüpheyle yaklaşmaya başlar, ilişkiler samimiyetini yitirir. Bu yüzden, sözüne sadık kalmak, sadece bireysel bir erdem değil, aynı zamanda toplumsal bir görevdir.

​Bir insanın en büyük mirası, ardında bıraktığı iyi isim ve güvenilir karakterdir. Verdiğimiz her sözü tutarak, hem kendimize olan saygımızı pekiştiririz hem de daha sağlam ve güvenilir bir toplumun inşasına katkıda bulunuruz.

​Söz, sadece birer kelime dizisi değil, aynı zamanda kişinin karakterinin ve şerefinin bir yansımasıdır.  Bu söz, aslında insan olmanın, dürüst ve onurlu bir hayat sürmenin temelini oluşturur.

​Birine söz vermek, ona güven aşılamaktır. “Ben sana güveniyorum, çünkü bana verdiğin sözü tutacağını biliyorum” demektir. Bir işveren çalışanına, bir siyasetçi halkına, bir arkadaş arkadaşına söz verdiğinde, o sözün arkasında durmak zorundadır. Aksi halde, o söz sadece boş bir vaat olmaktan öteye gidemez.

​Sözünü tutmak, zorlukları aşmak demektir. Bazen verdiğimiz sözler, beklenmedik engellerle karşılaşabilir. Ancak önemli olan, bu engellere rağmen sözümüzün arkasında durma cesaretini göstermektir. İşte o zaman, sözümüz namusumuz olur. Bu, sadece kendimize olan saygımızı artırmakla kalmaz, aynı zamanda çevremizdeki insanlara da örnek oluruz.

​Bu hayatta sahip olduğumuz en büyük zenginlik, karakterimizdir. Ve karakterimizin en önemli göstergelerinden birisi de, verdiğimiz sözlerdir.

Karakterli bir hayat yaşanması ümidiyle…