BU SİYASET DÜZENİ DEĞİŞMELİ

BU SİYASET DÜZENİ DEĞİŞMELİ


Bu siyaset düzeni değişmeli, değişmesi için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Siyasetten hep uzak durdum. Nice teklifleri siyasete bakışımdan dolayı hep reddettim. Önce kendi şehrimde gördüklerim, sonra ülke genelinde gördüklerim siyasete bakışımı hep olumsuz yönde etkiledi. Kameralar önünde halkın elinden tutup, kamera kapanınca halkı yitenleri, kamera önünde sözler verip, daha sonrasında bu sözlerini tamamen unutup inkar edenleri gördü bu gözler. Kendi menfaati için kişileri kullanıp, sonrasında kullanılmış mendil gibi atanlara şahit oldum. 2007 yılından bu yana siyasetle iç içe olup, sunumlarında yer alan birisi olarak, nelere şahit oldum nelere.

Yıllardır şehirde siyaset yapmış halkın içinde çok göremediğimiz bazı isimlerin günümüzde fenomenlere özenip, yakasında mikrofon, kameralar önlerinde, halkın içinden çıkmadığını görüyoruz. Soruyorum size, bu yapılanlara bu saatten sonra kimler kanıp o kişilere desteğini verir? Kimler bu sahte kucaklamayı sahiplenir?

Şehir yorgun, şehir kırgın, şehir bıkkın. Artık yeni yüzlere, yeni kanlara ihtiyacı var bu şehrin. Gençler olarak bu şehri sahiplenmeliyiz. Ayıran değil, birleştiren olmalıyız. Siyasetin asıl nasıl yapıldığını birilerine göstermeliyiz.

Siyaseti bize kavgadan ibaret gösterdiler hep, ne münasebet! siyaset kardeşin kardeşi için mücadelesinin adıdır. Bir derdi olan kardeşinin masasına diz büküp, derdine ortak olmak ve o derdin ortadan kalkması için mücadele veren insanlardır. En mutlu gününde de, en acılı gününde de garibin yanında olmaktır. Sen şehrin, ilçenin siyasetçisi olarak bulunamıyorsan, seni temsil eden insanların olmasını sağlamaktır. ​Siyaset, sadece sandıkta kazanılan bir zaferden ibaret değildir. Asıl zafer, vicdanlarda kazanılan zaferdir. Barış, kardeşlik ve garibe yardım etme erdemini yitiren bir siyaset, kendi varlık nedenini kaybetmiştir.

Gerçek siyaset, en zayıf olanın sesini duymakla başlar. Yoksullukla, işsizlikle, haksızlıkla mücadele edenlerin yanında durmak, onların hayatına dokunmak, siyasetin en kutsal görevidir. Siyaset, makam ve mevkilerin peşinde koşmak yerine, bir çocuğun açlığını, bir yaşlının yalnızlığını, bir işçinin güvencesizliğini gidermek için vardır. Toplumun en dezavantajlı kesimlerine el uzatmak, adil bir düzen kurmanın ve toplumsal vicdanı ayakta tutmanın tek yoludur.

Siyaset, insanları ayrıştırmak yerine birleştirmeyi hedeflemelidir. Aynı toprağın, aynı gökyüzünün altında yaşayan insanların birbirine düşman edilmediği bir siyaset, en yüce değerdir. Farklı siyasi görüşlere sahip olmak, birbirimize düşman olmak anlamına gelmez. Tam aksine, farklı fikirler, daha iyi çözümler üretmek için birer fırsattır. Siyasetin görevi, bizi biz yapan ortak değerleri öne çıkararak kardeşlik bağlarını güçlendirmektir.

Artık yeter! Bu kısır döngüden çıkmak, yüzümüzü gerçekten önemli olan konulara dönmek zorundayız. Siyasetin asli görevi, toplumu bölmek değil, birleştirmek; sorunları derinleştirmek değil, çözmektir. Bizler, somut adımlar bekliyoruz. Enflasyonla mücadele için gerçekçi planlar, işsizlik sorununa kalıcı çözümler ve en önemlisi, gençlerimize umut verecek bir gelecek vizyonu.

Tabi ki şehrimizde siyaseti en güzel ve örnek bir şekilde yapan siyasetçilerımız yok mu? Elbette var. İşini doğru yapanın karşısına geçip, sen bunları bunları neden yapmıyorsun? diyerek soru yöneltsek “ben yapıyorum, sen görmüyorsan Allah görüyor,”der susar. Bu cevabı verenlere selam olsun.

Google+ WhatsApp