
DERT AYİ
Eylül, aslında sadece sonbaharın değil, aynı zamanda kışın da habercisi. Doğada yaprakların sararması neyse, ekonomide de cebimizin daralması o. Okullar açılıyor, yeni kıyafetler, kitaplar, servis ücretleri… Üstüne kış hazırlıkları: kömür, odun, doğalgaz faturası derken herkesin yüzünde aynı kaygı beliriyor: “Bu kışı nasıl geçireceğiz?”
Bir yandan da manzaraya bakın: Yaz rehavetinden sıyrılmış, gökyüzü daha serin, rüzgâr daha keskin, günler daha kısa. Aslında doğa da bize ders veriyor. Yazın savurganlığına karşı sonbaharın tutumluluğunu hatırlatıyor. Çünkü Eylül, bize hem ekonomik hem ruhsal olarak tasarrufu, toparlanmayı, hazırlığı öğretiyor.
Ama unutmamak lazım; her ne kadar zor da olsa Eylül aynı zamanda umut ayıdır. Çünkü bu sıkışıklığın içinde yeni bir düzen, yeni bir başlangıç gizlidir. Belki biraz daha hesaplı yaşayacağız, belki keyfi harcamaları azaltacağız ama şunu bileceğiz: Dayanışmayla, akılla, sabırla bu kışı da atlatacağız.
Eylül bize dertleri getiriyor ama aynı zamanda güçlenme fırsatı da sunuyor. Yaz bitiyor, evet… Ama hayatın gerçekleriyle yüzleşme, yeniden ayağa kalkma mevsimi şimdi başlıyor.