KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ VE KAYSERİ’NİN CEBİNDEKİ HESAP
Kayseri’de bu yıl düzenlenen Kültür Yolu Festivali, şehrin kültürel ve sanatsal hayatına renk kattı. Meydanlarda, parklarda, salonlarda sanatla iç içe geçen günler yaşandı. Elbette bu tür etkinlikler bir şehrin ruhuna dokunur, sosyal hayatına dinamizm katar. Ancak meseleye yalnızca kültürel açıdan değil, ekonomik boyutuyla da bakmak gerekir.
Çünkü bu tür büyük organizasyonlar, göründüğü kadar “bedava” değildir. Bir konserin ışığından sahne kuruluma, güvenlikten sanatçı ücretlerine kadar her şeyin ciddi bir maliyeti vardır. Bu maliyetin kaynağı da halkın cebinden çıkan vergiler, yani kamu bütçesidir.
Peki Kayseri halkı, bu festivalden ekonomik anlamda ne kazandı?
Yerel esnafın bir kısmı hareketlilikten pay aldı, evet. Ancak aynı oranda, şehrin gerçek öncelikleri konusunda da soru işaretleri doğdu. Yani Kayseri’nin sanayi, ticaret ve üretim alanında yaşadığı sıkıntılar, çiftçinin kuraklıkla boğuştuğu günler, işsizlik oranı ve yüksek enflasyon gerçeği karşısında festival için ayrılan bütçenin büyüklüğü sorgulanmalı.
Sorulması gereken asıl soru şu: Kayseri’nin ihtiyaç listesinde en üst sırada festival mi vardı, yoksa ekonomik yaraları saracak projeler mi?
Bir yanda Zamantı Nehri kuruyor, tarım üreticisi destek bekliyor. Diğer yanda esnaf yüksek kira ve elektrik faturası altında eziliyor. İnsanlar pazara çıktığında filesini dolduramıyor. İşte böylesi bir tabloda, milyonlarca liranın festivale ayrılması elbette tartışılmalı.
Sanat olsun, kültür gelişsin; buna kimse karşı çıkmaz. Ama öncelikler sırasını karıştırdığımızda, şehrin geleceğini de yanlış yönlendiririz. Festival biter, alkışlar diner, ışıklar söner… Geriye yalnızca ekonomik gerçekler kalır.
Kayseri’ye kültür elbette yakışır. Ama önce Kayseri halkının cüzdanına, üreticinin emeğine, esnafın dükkânına yakışır bir ekonomik istikrar sağlanmalı. Sonrası zaten kendiliğinden festivaldir.