
ŞEHİDİM ÖZÜR DİLERİM
Gökyüzünde yankılanan bir çığlık, toprağa düşen bir fidan… Her biri, bu vatanın kalbine saplanan bir kor. Şehitlerimiz… Onlar, bir nefesle bin yaşamı kucaklayan kahramanlarımız. Gözlerinde vatan aşkı, yüreklerinde cesaretin ateşiyle yürüdüler ölüme. Ardlarında ise, tarifsiz bir acıyla kavrulan anneler, babalar, eşler, evlatlar bıraktılar. Onlar ki, bu topraklara kök salmış çınarlar gibi ayakta durmaya çalışan, her nefeste şehitlerinin adını fısıldayan yüce insanlar.
Bir anneyi düşünün… Yavrusunu kundakta salladığı günden, vatan uğruna toprağa verdiği güne kadar taşıdığı o tarifsiz sevgiyi. Her bir hatıra, yüreğinde açan bir çiçek gibi. İlk adımları, ilk kelimeleri, okul heyecanları… Ve sonra, o kara haberin kapısını çalması. Dünya başına yıkılır, nefesi kesilir. Ama bilir ki, evladı boşuna gitmedi. Bilir ki, o topraklar şimdi onun canıyla sulanmış, daha da kutsal olmuştur. Gözyaşları, sadece acının değil, aynı zamanda gururun da nişanıdır.
Bir babanın omuzlarındaki ağırlığı hayal edin. Evladına bıraktığı mirasın, yalnızca maddi değil, aynı zamanda manevi bir sorumluluk olduğunu bilen bir baba. Evladının adını her duyduğunda, göğsü kabarır, gözleri dolar. Oğlu artık sadece onun oğlu değildir; tüm vatanın evladıdır. Onun fedakarlığı, bu ülkenin her köşesine sinmiş, her nefeste hissedilen bir destana dönüşmüştür.
Ve eşler… Yarım kalan sevdalar, hiç yaşanamamış hayaller… O evde yankılanan her sessizlik, bir zamanlar var olan neşenin acı bir yankısıdır. Ama onlar da bilirler ki, eşleri şehit düşse de, aşkları sonsuzdur. Onların bıraktığı miras, gururla taşınan bir isim, onurla yaşanacak bir hayat. Evlatlarına baktıkça, şehitlerinin gözlerini görürler, onların ruhunu yaşatırlar.
Çocuklar… Belki de en masum, en acı çeken kalpler. Babalarının neden gelmediğini anlamaya çalışan küçücük eller, bir daha hiç sarılamayacakları o güçlü kolları özleyen yürekler. Ama zamanla öğrenecekler ki, babaları bir kahraman. Onların güvenle uyuduğu her gece, babalarının verdiği can sayesinde. Büyüdüklerinde, o ismin omuzlarına yüklediği sorumluluğun bilinciyle yaşayacaklar.
Şehit aileleri… Onlar, gözyaşlarını içlerine akıtan, acılarını yüreklerine gömen, ama asla boyun eğmeyen asil insanlar. Her biri, bu vatanın onur abidesi. Onların metaneti, sabrı ve vatan sevgisi, bizlere örnek olmalı. Onların her birinin hikayesi, yazılmayı bekleyen bir destan.
Bu topraklarda özgürce nefes alıyorsak, sevdiklerimizle bir arada olabiliyorsak, evlerimizde huzur içinde uyuyabiliyorsak, bilin ki bu şehitlerimizin ve onların geride bıraktığı ailelerin sayesindedir. Onların bıraktığı miras, sadece bir şehitlik değil, aynı zamanda bizlere emanet edilen bir vatan borcudur. Her birimizin omuzlarında taşıdığımız bu ağır ama kutsal emaneti hakkıyla taşımak, onlara olan minnet borcumuzu ödemenin tek yoludur.
Unutmayın ki, bir şehidin ölümü, aslında yeni başlangıçlara gebedir. Onların kanlarıyla sulanmış bu topraklar, yeni fidanlar yeşertecek, yeni kahramanlar doğuracaktır. Şehitlerimiz ölümsüzdür. Onlar, bu vatanın her karış toprağında nefes almaya devam edecekler. Onların hatırası, kalbimizde bir meşale gibi yanacak, yolumuzu aydınlatacaktır.Son söz, son kelam.
“Şehidim özür dilerim.“