Tarihi Şehir Gün Işığına Çıkarılacağı Günü Bekliyor

Salihli Turizm Derneği Başkanı Araştırmacı Yazar Mustafa Uçar, M.Ö 150-138 yılları arasında Bergama Kralının kardeşi Attalos Philadelphos tarafından kurulan Alaşehir´in ilk adının "Kardeşseverlik" anl

Salihli Turizm Derneği Başkanı Araştırmacı Yazar Mustafa Uçar, M.Ö 150-138 yılları arasında Bergama Kralının kardeşi Attalos Philadelphos tarafından kurulan Alaşehir´in ilk adının "Kardeşseverlik" anlamındaki Philadephia olduğunu belirterek, tarih boyunca üç defa ismi değiştirilen Alaşehir´in Roma İmparatorlarına dayandırılarak Neo Kayzerya, 1389 yılında Yıldırım Bayezid tarafından Türk topraklarına katıldıktan sonra Türkçe isminin Alaşehir olduğunu söyledi
Bergama Kralının kardeşi Attalos Philadelphos tarafından kurulan ve ilk ismi "Kardeşseverlik" anlamındaki Philadelphia olan Alaşehir´in tarih boyunca üç defa isminin değiştirildiği öğrenildi. Bölgenin gerek Hıristiyanlar gerek Museviler tarafından önem arz ettiğini belirten Salihli Turizm Derneği Başkanı Araştırmacı Yazar Mustafa Uçar, bugün Amerika´da Philadephia kenti ile 7 Sardis kasabası olduğunu ve bu kenti ve kasabaları kuranların Alaşehir´den Amerika´ya göç eden Museviler olduğunu belirtti.

"ALAŞEHİR´İN TARİH BOYUNCA ÜÇ DEFA İSMİ DEĞİŞTİRİLDİ"
Salihli Turizm Derneği Başkanı Araştırmacı Yazar Mustafa Uçar, Alaşehir´in M.Ö. 150-138 yılları arasında Bergama Kralının kardeşi Attalos Philadelphos tarafından kurulduğunu belirterek şöyle konuştu: "Buna dayanarak yerleşim biriminin ilk adı Kardeşseverlik anlamındaki Philadelphia´dır. Bergama krallığı dönemindeki önemini Romalılar döneminde de koruyan Philedelphia, Romalıların Anadolu´daki en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Romalılar döneminde daha da gelişen Philedelphia ismi değiştirilerek Roma İmparatorlarına dayandırılıp Neo Kayzerya oldu. M.S. 40 yıllarında şehir Hıristiyanlığı kabul etti. Bu tarihten itibaren dini açıdan da önem kazanmaya başlamıştır. Hıristiyanlığın teşkilatlanıp, yayılma çalışmalarının sürdürüldüğü ilk yedi kentten biri olarak ün yapmıştır. Philedelphia adı, günümüzde özellikle bu bakımdan hatırlanır. Bizans´ın da önemli bir askeri üssü olmuş ve bu yüzden birçok saldırıya maruz kalmıştır."
Şehri çevreleyen sağlam surların savunmada önemli bir etken olduğunu anlatan Uçar, şunları söyledi: "Bu dönemlere ait birçok tarihi eser bulunmakta; ancak bölgenin birinci derecede deprem kuşağında olması nedeniyle birçok eser zaman içinde yıkılmış ve toprak altında kalmıştır. Tarih boyunca Bizanslılar ile Türkler arasında el değiştirme ile sonuçlanan savaşlar sonucunda Alaşehir 1389 yılında Yıldırım Bayezid tarafından kesin olarak Türk topraklarına katılmıştır. Araştırmacılara göre, o tarihte Yıldırım Bayezıd Han yüksek bir tepeden şehre bakarak ´Ne ala şehir´ diyerek ilçenin Türkçe isim babalığını yapmıştır. Bir başka araştırmacıya göre ise şehrin etrafını çevreleyen surlarda kullanılan taşların siyah ve beyaz renkte olması dolayısıyla surların ala bir görünüme bürünmesi üzerine şehre bu ad verilmiştir."

"BÖLGE GEREK HIRİSTİYANLAR GEREK MUSEVİLER AÇISINDAN ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR"
Bölgenin gerek Hıristiyanlar gerek Museviler açısından önem arz ettiğini dile getiren Salihli Turizm Derneği Başkanı Araştırmacı Yazar Mustafa Uçar, sözlerini şöyle sürdürdü: "M.Ö. 250 yıllarında iki bin hane yaklaşık 10 bin kişi Selebkoslar tarafından Sardis Merkezli bölgeye yerleştirilmişler. Örneğin Sardis Gyamnasium alanında bulunan Sinagog dünyanın 3. Musevi tapınağıdır. 7 önemli kiliseden biri Alaşehir´de bulunan Saint Jean Kilisesidir. Biz, Manisa olarak İnanç Turizmi açısından şanslıyız. Çünkü Hıristiyan hacı adaylarının gezdiği önemli kiliselerden üçü Manisa Büyükşehir sınırları içerisinde yer almaktadır. Özellikle tur operatörleri bu bölgelerde gezi düzenlemektedir. Alaşehir´e gelen konuklar Saint Jean Kilisesi, hemen yakınındaki yeni restore edilen Kurşunlu hanı gezmektedir. Büyük depremler sonucu toprak altında kalan o muhteşem şehir ne yazık ki profesyonelce kazı çalışmaları yapılmadığı için gün yüzüne çıkarılamamış. Toptepe mevkisinde tiyatrosu ve agorası ile o muhteşem şehir gün ışığına çıkarılacağı günü bekliyor. Oysa bugün Amerika´da Philadephia kenti ile 7 Sardis kasabası var. Bu kenti ve kasabaları kuranlar Alaşehir´den Amerika´ya göç eden Museviler olmuştur."

"OSMANLI İMPARATORLUĞU DÖNEMİNDE DE ÖNEMLİ ESERLER YAPILDI"
Alaşehir´in Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemli bir yerleşim merkezi olduğunu belirten Salihli Turizm Derneği Başkanı Araştırmacı-Yazar Mustafa Uçar, sözlerini şöyle tamamladı: "1389 yılında Yıldırım Bayezid tarafından kesin olarak Türk topraklarına katılan Alaşehir´e Osmanlı İmparatorluğu döneminde Yıldırım Bayezid Camisi, Şeyh Sinan Camisi ve Kurşunluhan gibi pek çok eser yapılmış. Kurtuluş savaşı sırasında çıkarılan büyük yangında şehir tamamen yandığı için Yıldırım Bayezid Camisi de hasar gördü. Yangın sonrası yeniden yapılan Yıldırım Bayezid Camisi eski mimari özelliğinden hiçbir eser yok. Dağ eteği kıyısında olduğu için Şeyh Sinan Camisi yangından kurtarılan ve ayakta kalan tek eserdir."
(SA-SC-HO-Y)

20.10.2014 10:43:26 TSI

Google+ WhatsApp