Robert macera arama!

Robert macera arama!


PAZAR günü bütün Kayseri, Kayserispor’un Sivas’tan aldığı galibiyete çok sevindi.

Öyle ki; ligin ilk yarısında farklı (4-1) mağlup olduğu rakibini net bir skorla yenerek hem “ligde kalma yolunda” önmeli bir adım, hem de rakibinden rövaşı almış oldu.

Aslında Kayserispor son dönemlerde çok dirençli bir görüntü veriyor.

Oynadığı maçlarda o ligin ilk devresindekinin aksine ezilmeyen, rakibine diş geçiren, puanlar toplayan bir o kadar da maçı bırakmayan bir görüntüsü var..

Sivas karşısında biraz şanslı olduğumuzu da söyleyebilirim.

Rakibin direklerden dönen topu, kaçan penaltısı maçın ibresini Kayserispor’a doğru çevirmişti.

Maçın gidişatı Mensah başta olmak üzere Pedro’nun özelliklerine kalmıştı her şey.

Mensa bir ara öyle oynadı ki, sahanın her tarafına bastı. Özellikle ilk yarıda inanılmaz deparlar attı. Pedro’un da ne zaman ne yapcağını belli olmayan bir isim. Rakipler için tam bir tehlike. Tabiki Gustavo ise görünmez kahramandı. Tebriki hakediyor.

Ancak aynı tebriği Robert Prosinecki için ne yazık ki söyleyemeyiz. Maça çok kötü başladı. Sahaya sürdüğü kadro büyük yanlışlarla doluydu. Allah’tan Reistra oyundan çıkmak zorunda kaldı da “gerçek takım” ortaya çıkmış oldu.

Robert Prosinecki’nin bu tür hatalar yapamaması lazım. Fenerbahçe maçını hala unutamadık. Hocanın bu satten sonra macera aramak yerine “herkesi yerli yerinde oynatması” gerekiyor.

Çünkü; Kayserispor’un kaderini ufak hatalar belirleyecek.

Bunlara fırsat vermemeliyiz.

 

Karaman’ın koyunu!...

PANDEMİ çıktı of, kredi çıktı ohh. 

Tam olarak bir of ve oh ile geçen birkaç ayı yaşadık.

Peki buna gerçekten ‘oh’ denir mi? 

Olmayanı var etmek Allah’a has bir özellik olduğuna göre hayır. 

6 ay ertelemeli krediler şimdilik cepleri ve kafaları biraz rahat ettirmiş gibi dursa da, “bunun acısının sonradan çıkacağını” hepimiz biliyoruz. 

Kaldı ki, Dünya Sağlık Örgütü’nün; pandeminin en tehlikeli evresindeyiz açıklamaları ile uzmanların Eylül itibariyle yaşanacak pike dikkat çektiği bir ortamda 6 ay sonrasında da ne olacağı belirsiz. 

Ancak şu da var ki; vatandaş nasıl olsa erken seçim olursa ya da olmasa bile kredilerin ödenememesi durumunda af beklentisi içerisinde. 

Bu gerçek, kredilerin ödenememesinden daha acı; çünkü bu beklenti milletçe hazıra alıştığımızın net göstergesi. 

Hani “biz alın terinden yanaydık, çalışan kazanırdı ve elması kızarırdı…” 

Bunu düşünenlerin sayısı hem azalıyor hem de yaş ortalaması kendilerine göre genç olanların kulak asmadığı kadar büyük. 

Sonuç, ödenmeyen kredilerden dolayı damlara çıkanlardan ziyade, kıta kanaat getiren, günlük yaşamaya alışan, hayatta bir hedefi olmayan, hazıra alışmış bir millet. 

Karaman’ın koyununun oyunu böylesi karanlık bir tablo çiziyor maalesef… 

 

GÜNÜN SÖZÜ

“Unutma, sabır sadece bekleme becerisi değildir, 

beklerken doğru davranış sergileme yeteneğidir.” 

Joyce Meyer

Google+ WhatsApp