Önce Yaşatmalıyız…

Önce Yaşatmalıyız…


Geçtiğimiz günlerde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü büyük bir coşku içinde kadına şiddet göstere göstere kutladık…

Bir anneyi çocuğunun gözleri önünde dövmek, öldürmek nasıl bir ruh halinin tezahürüdür anlamak mümkün değil öyle ki daha yeni 8 Mart Emekçi Dünya Kadınlar gününün arifesinde Samsun’da sokak ortasında gerçekleşen bu vahşet beni insanlığımdan iliklerime kadar utandırdı. 

Aslında birileri her ne kadar istatistik dese de bana göre utanç tablosu verilere göre son 10 yıl içerisinde içinde bulunduğumuz tablonun vahameti ortada maşallah ülkenin her yeri lebaleb kadına şiddet ve kadın cinayetleri ile dolu.

Aile içi şiddet olgusu bağlamında cinsiyetçi kökenli olarak karşılaşılan kadına yönelik şiddet problemi tüm dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de önemle üstünde durulan ve çözüm bulmaya çalışılan en temel toplumsal problemlerden biridir.

Bu tolumsal problem haline gelmiş bu soruna bir türlü köklü bir çözüm bulunamamakla beraber Türkiye'de kadın cinayeti, Türkiye'de kadınların "namus temizleme" gerekçesiyle öldürülmek gibi, toplumsal rollerine bağlı nedenlerle öldürüldükleri cinayet vakalarını ifade eder bir hale gelmekle birlikte Türkiye’deki gerçekleşen kadına yönelik şiddet eylemlerinden birisi olmuş.

Kadın cinayetleri Türkiye'de, 2000'li yıllarda geçmiş yıllara göre büyük artış göstermiş; 474 kadının öldürüldüğü 2019 yılı, ülkede son 10 yılda en fazla kadının öldürüldüğü yıl olmuştur.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu yıllık raporuna göre 2020 yılında ise erkekler tarafından 300 kadın öldürülmüş, 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulunmuştur.

Suçluların işledikleri suçu normalleştirmek adına öne sürdükleri başlıca gerekçeler arasında; kadının ayrılık talebi, namus, aldatma-aldatılma, kıskançlık ön plana çıkıyor.

Yıl yıl kadın cinayetlerine baktığımızda ise 2010'da 180, 2011'de 121, 2012'de 210, 2013'te 237, 2014'te 294, 2015'te 303, 2016'da 328, 2017'de 409, 2018'de 440, 2019'da 474 olmak üzere 2008-2019 yılları arasında toplam 3.185 kadın öldürülmüştür.

2020 yılı raporuna göre ise Türkiye'de 2020 yılında erkekler tarafından 300 kadın öldürülmüş ve 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulunmuştur.

Hal böyle iken böylesine önümüzde utanç vesikası bir tablo varken, bu ülkede kadınlara dair vahşetler devam ederken ve vahşetleri gerçekleştiren insan müsveddeleri erkeğiz diye yaradılış gereği elinde buluna gücü onu da erkeklik sayıp kullanan haysiyetsiz, onursuz, şerefsizler bizlerin arasında gezerken hiç kimse ortaya çıkıp ta 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun demesin.

Zira böylesine bir günü kutlayacak kadın yok bu ülkede…

 

Mehmet GENÇSOY

09.03.2021

Google+ WhatsApp