KUSURSUZ DEĞİLİZ

KUSURSUZ DEĞİLİZ


Son haftalarda internette dolaşan ve Türkiye gündemine düşen bir kadının oyun stili. Bir çok sosyal medya hesaplarında önümüze çıkan bu görüntü, bir çok kullanıcı tarafından acımasızca eleştiriliyor.

Oyun stili ve giyim tarzı insanları rahatsız ediyor.

Oyun sahibini tanımam, tesadüfen önüme çıkan bu paylaşımın yorumlarını okuduğumda; insanların bir an için ahlak bekçiliği yaptığını görmek gerçekten üzücü bir durum..

Eleştirmeyi seven toplum içinde güzel bir malzeme..

Geçen hafta ki yazımda “Saygı” başlığı altında insanın insana saygısını yazmıştım. Bu hafta bu paylaşımla bir kez daha saygının önemi ortaya çıkıyor.

Kadının oyun stilini, giyim tarzını hakarete varacak derece eleştiriyoruz.

Hakımız var mı ?

Ya da gerçekten bu had de sahipmiyiz ?kendimize sormuyoruz.

Yanlış bulabiliriz, uygun olmayabilir, çok çirkin bir oyunda olabilir. Bakış açısına göre değişen kavramlar.

Ancak o insanı milyonlar önüne atarak hakaret ve acımasızca eleştirmek onun ayıbından (eğer bu ayıpsa) daha fazla bir ayıp.

Neden saygı duyamıyoruz insanların yaşamlarına, neden anlayış gösteremiyoruz ya da neden görmezden gelemiyoruz.

Sanal dünya insanlara gerçekten eleştiri ya da hakaret hakkını veriyor mu ?

Aynaya bakıyor muyuz ?

Kendimizi tanıyor muyuz ?

Hiç ayıbımız yok mu?

Ya da hiç mi mahcup olmadık.

Her yaptığımız hareket toplumda kabul görüyor mu ?

Eminim çok ayıbımız var. Bir çoğunu sadece kendimiz biliyoruz. Ama başka bir ayıp olduğunda onu olabildiğince ileri taşıyoruz.

“Beni ilgilendirmiyor onun hayatı”

Diyemiyoruz.

Artık insanlar kendi hayatlarını bırakıp başka hayatların hocası, pusulası, rehberi oluyor.

İnsan kendi doğruları ile mutlu olamıyorsa bir başkasının doğrularıda mutlu etmeyecektir.

Sizi eleştirenler olduğunda nasılda tepki veriyoruz, canımız sıkılıyor, o insanlardan uzaklaşıyoruz. Ama aynısını başkasına yapmaktanda zevk alıyoruz.

“Kendine yapılmasını istemediğini bir başkasına yapma” söylemi ne kadar önemli ve anlamlı bir söylem.

Uyguluyor muyuz ? Bir kesim için asla! kendimize yapılınca kızıyoruz ama başkasına keyifle yapıyoruz.

Bugün kendinle kal ve düşün.

İçinde gizlediğin ayıplarını bir başkası bilse ve bunu ifşa etse, nasıl bir psikolojiye ve nasıl bir utanca sahip olursun.

Ayrıca inancımız, insanların birbirlerini gözetleyip ayıplarını araştırmayı yasaklamıştır.

Hata ve kusurları örtmek fazilettir.

Kusurlarınızın görülmediği, kusurları görmediğiniz güzel yaşamlarınız olsun..

Google+ WhatsApp