O akşamda sıradan bir gündü benim için, odama geçip köşe yazımı yazmak için bilgisayarımı açana kadar.

Sosyal medya hesaplarıma göz atıp, yazımı kaleme alacaktım. Hani bazen; “Keşke açmaz olaydım”,  “Yapmaz olaydım” cümleleri çıkarya ağızdan. Tam da onu yaşadım. Bir fidan, bir çiçek, bir hayat, kocaman bir umut daha yok olmuştu.. Şebnem ŞİRİN, o da diğer masumlar gibi kadın cinayetine kurban giden taze bir fidandı. 

Kanım donuyor, içim ürperiyor…

“Allahım ıslah et, kullarına akıl ihsan eyle” demekten başka bir şey gelmiyor elden ve dilden.

Kadın cinayetinin adresi Denizli iliydi. Gönül verdiği, sevdiği, yaşam arkadaşı, umutlarının sahibi belki de gelecek hayali kurduğu adam tarafından vahşice katledilmişti Şebnem..

   Kadın cinayetlerinin sebepleri ve öldüren kişilerin genel özellikleri ortaya çıkartıldığında, bu tür vakaların bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirler alınabilir. Yani ne tür gerekçelerin kadın cinayetlerine sebep olduğu ve katillerin temel kişilik özelliklerinin neler olduğu sorularına cevap bulunduğunda, henüz eylem gerçekleştirilmeden bir tedbir alma imkânı doğabilecektir.

Kadın cinayetleri konusunda yapılmış araştırmaların sonuçlarına göre, kadın cinayetlerinin arkasında yatan nedenler şu şekilde sıralanmıştır: Aile içi tartışma, aldatma, kıskançlık, geçimsizlik, ekonomik sorunlar, işsizlik, psikolojik rahatsızlıklar, töre, boşanma ya da boşanma talebi…

   Hiç bir sebep bir canı almaya gerekçe olmamalı, sebep olmamalı, hiç bir cinayet bu başlıklarla meşrulaştırılmamalı. Bir insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı!..

Çocuklarınızı yetiştirirken lütfen onlara önce sevmeyi, saygı duymayı öğretin. Hep kazanmasını beklemeyin, kaybetmenin de hayatın içinde bir yaşam biçimi olduğunu sürekli aktarın. “Aslanım benim”, “Senin eline düşen yandı”, “Sana tüm kızlar feda olsun” gibi benzer cümleler farkında olmadığınız ama ilerde sorun yaratacak bir psikoloji içerisine sokacaktır. Bu durum ilerde karşınıza açıklaması zor sonuçlar doğurabilir. Erkeğin sadece karar verici, seçici, yol gösterici değilde; destek olan, anlayış gösteren, sevgi ve saygıyı paylaşabilen bir birey olması biz yetişkinlerin elinde. Bir çocuğu hayata getirmek en kolay iş. Onu topluma kazandırmak, saygın bir insan yapmak sabır ve mücadele isteyen bir süreç. Onlara zaman ayırın, dinleyin, fikirlerini önemseyin ve onlara değerli olduğu hissini verin. En önemlisi hayatın içinde kaybetmek olduğunu da lütfen öğretin. Öğretin ki kaybettiklerinde bir cana kıymamayıda öğrensinler.. 

Huzurlu yarınlar için çocuklarınıza sevgi verin, saygıyı öğretin, sürekli övgü ve güç gösterisi yarınlarını karanlığa götürecektir. 

   Daha aydın, daha sağlıklı, yaşanılabilir bir Türkiye için lütfen kadınlara değer verin. 

   Bu “SON” olsun!..