’28 Şubatçılar da hukuksuz rejimlerini zorbalıkla koruyabileceklerini düşünüyorlardı’

DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, TBMM’de süren bütçe görüşmelerinde “28 Şubatçılar da hukuksuz rejimlerini zorbalıkla koruyabileceklerini düşünüyorlardı. Vesayet çabası içinde olan askeri ve yargı bürokrasisi de öyle zannediyordu. Maalesef bu iktidar da zorba devlet anlayışının zorunlu olduğuna inandırıldı” dedi.

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda süren bütçe görüşmelerinde konuştu.

Konuşmasını bölen MHP grubuna: ‘Aklınızı başınıza alın’

Yeneroğlu, “Bir parti liderinin zincir marketleri hedef göstermesi, üzerine suç örgütü kurmaktan yargılanmış kişinin ağır tehditleri, belediyelerin stok bahanesi ile mağazaları mühürlemesi, sonunda karanlık tiplerin zincir marketin camlarını indirmesi… Bir tane ceza soruşturması yapılmadı. Hukuk devletinin yargısı ortalıkta yok. Peki bu tabloyu gören yatırımcılar bu ülkeye yatırım yapar mı?” ifadelerini kullandı.

Bu sözler üzerine MHP’li milletvekilleri DEVA Partili Yeneroğlu’na sataştı. Yeneroğlu sataşmaları, “Ne o? Siz de mi saldıracaksınız? Biraz aklınızı başınıza alın. Ben size kızmıyorum. AK Parti’nin MHP’lileşmesine kızıyorum. Siz rahat olun” diye yanıtladı.

‘Mafyanın siyasileri tehdit ettiği karanlık bir dönemi yaşıyoruz’

Yeneroğlu konuşmasında şunları söyledi:

“Mafya liderlerinin siyasileri ve iş adamlarını açıkça ölümle tehdit ettiği, iktidar ortağının buna alkış tuttuğu ve teşvik ettiği, diğerinin suspus olduğu karanlık bir dönemi yaşıyoruz. 90’lı yıllarda bile bu kadar aleni değildi bu kirli ilişkiler. 90’lı yıllarda faili malum cinayetleri koruyan ve kollayan devlet idarecileri de doğru yaptıklarını, başka çareleri olmadığını zannediyorlardı. 28 Şubatçılar da hukuksuz rejimlerinizorbalıkla koruyabileceklerini düşünüyorlardı. 2000’li yıllarda da daha da vesayet çabası içinde olan askeri ve yargı bürokrasisi de öyle zannediyordu. Zulüm yapıyorlardı ama kendilerince davalarında samimilerdi. Maalesef bu iktidar da zorba devlet anlayışının zorunlu olduğuna inandırıldı. Hukuku ve vicdanı kenara attı. Bu sebeple millet olarak huzur bulamıyoruz.”

‘Güç sarhoşluğu bitecek’

“Ülkemizin sorunlarının ve zamların asıl nedeni kaynak yetersizliği değildir. Türkiye’nin yeterli kaynağı var. Dinamik, çalışkan, genç bir nüfusu da var. Eksiğimiz adalettir, demokrasidir, ehliyettir, liyakattir. İşte bu nedenle ülkemiz içler acısı tabloyla karşı karşıya. İnanıyorum ki bu güç sarhoşluğu bitecek. Yakın zamanda bu adaletsizliklerin hepsi son bulacak.”

‘Bir milletvekili, bir başka milletvekiline saldırıp özür bile dilemiyor’

“Mecliste bir milletvekili başka bir milletvekiline saldırıyor ve arkadaşımız hayati tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Çıkıp da ‘Öfkeme yenildim, mahcubum, utanç duyuyorum’ diyebilir ama demiyor. Özür bile dilemeyeceğini ifade ediyor. Ciddiye alınabilecek bir tepki bile görmüyor. Maalesef böyle bir medeniyet kaybıyla karşı karşıyayız. Bazen tarif edecek sözcük bulmakta güçlük çektiğimiz manzaralarla karşı karşıyayız. Çıkıp da ‘Durun, bu ülkede hukuk var, düzen var, nizam var’ diyebiliyor muyuz?”

‘Adaletin olmadığı ülkede yoksulluk artar’

“Adaletin olmadığı, demokratik kültürün yerle bir edildiği bir ülkede elbette yoksulluk artar. Elbette ekonomik ve sosyal krizler yaşanır. Elbette yargının adalet dağıtacağına güven sıfır olur.”

‘Merhamet kaybının sonucuyla karşı karşıyayız’

“Şu tablo; akıldan, mantıktan, vicdandan uzaklaşmanın faturasıdır.  Nezaketsizliğin ve hoyratlığın, iktidarı ve gücü başkaları üzerinde keyfince kullanabiliyor olmaktan türeyen merhamet kaybının sonucuyla karşı karşıyayız.”

‘Üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirelim’

“(Meclis’te tansiyonun yükselmesi üzerine) Burada olmaktan hiç keyif almıyorum. Tüm samimiyetimle söylüyorum: Hiçbir AK Partili arkadaşımın herhangi bir şiddet ve tecavüz olayının arkasında durabileceğine en ufak ihtimal vermem. Aynı şekilde hiçbir milletvekilinin terör örgütüne, PKK’ya en ufak bir şekilde destek verebileceğine ihtimal vermem. Allah aşkına ülkenin huzuru ve güvenliği için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirelim.”