“BM Güvenlik Konseyi’nin Demokratik, Şeffaf, Adil ve Etkin Bir Yapıya Kavuşmasını İstiyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM 72. Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, “Biz, Güvenlik Konseyi’nin demokratik, şeffaf, adil ve etkin bir yapıya kavuşmasını istiyoruz. Teklifimiz de, Güvenlik Konseyi’nin, tamamı aynı hak ve yetkilere sahip, her yıl 10’u yenilenmek suretiyle hepsi de iki yıl görev yapan 20 üyeden oluşan bir yapıya kavuşturulmasıdır. Sadece beş daimi üyeyle idare edilen bir dünya değil, tüm dünya ülkelerinin görev aldığı BM Güvenlik Konseyi’nin insanlığın vicdanı olacağına inanıyoruz” dedi.

120'den fazla devlet ya da hükûmet başkanının katılımıyla BM Genel Merkezinde gerçekleşen görüşmelerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.

“ARAKAN’DA, TERÖR EYLEMLERİ BAHANE EDİLEREK ETNİK TEMİZLİK YAPILIYOR”

Konuşmasında, küresel ve bölgesel sorunlarla mücadele eden dünyanın birkaç hafta önce Myanmar’dan gelen acı haberlerle bir kez daha irkildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Myanmar’ın Arakan Bölgesindeki Müslüman topluma yönelik, provokatif terör eylemleri bahane edilerek bir etnik temizlik yapıldığını söyledi.

Büyük bir yoksulluk ve sefalet içinde yaşayan, vatandaşlık hakları dahi ellerinden alınmış olan Arakan Müslümanlarının köylerinin yakıldığına, yüz binlerce insanın bölgeden ve ülkeden göçe zorlandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgeden göç eden insanların yönlendirildiği Bangladeş’teki kampların da asgari insani ihtiyaçları dahi karşılayamayacak durumda olduğunu kaydetti.

“İNSANLIK TARİHİ, MYANMAR’DA YENİ BİR KARA LEKENİN UTANCIYLA BAŞ BAŞA KALACAK”

“Uluslararası toplum tıpkı Suriye’de olduğu gibi Arakan Müslümanlarının maruz kaldığı insani dram konusunda da iyi bir sınav verememiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Myanmar’da yaşanan bu trajedinin önüne geçilmediği takdirde insanlık tarihinin yeni bir kara lekenin utancıyla baş başa kalacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorunun çözümüne ilişkin asıl olanın, ‘Bangladeş başta olmak üzere ülke dışına sığınan Arakan halkının asırlardır yaşadıkları kendi topraklarında güven, huzur ve refah içinde hayatlarını sürdürebilmelerini temin etmek’ olduğunu ifade etti ve Türkiye olarak bu krizin çözümü için de gayret ettiklerini dile getirdi.

“ARAKAN’A YARDIMLARIMIZ SÜRECEK”

Geçtiğimiz günlerde Kazakistan’da İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) bir toplantısı vesilesiyle katılımcı ülkelerle bu konuda özel bir oturum gerçekleştirdiklerini; eşinin, oğlunun, bazı bakanların da içinde olduğu bir heyetin Bangladeş’te Arakanlı Müslümanların sığındığı kampları ziyaret ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arakanlı sığınmacılara gıda, ilaç, giyim yardımlarının yapıldığını ve bu yardımların süreceğini kaydetti.

Sorunun çözümüne yönelik, BM binasında İİT Rohingya Temas Grubu Toplantısını gerçekleştireceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin resmî kalkınma yardım kuruluşu olan TİKA’nın Myanmar’da yardım faaliyeti yürütebilen tek organizasyon durumunda olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD, Kızılay, Diyanet Vakfı ve çeşitli Türk STK’ların Bangladeş ve diğer ülkelerde mağdur durumda olan Arakanlı Müslümanlara insani yardım ulaştırma faaliyetlerini sürdürdüğünü aktardı.

İlgili ülkelerin gereken imkânları sağlaması hâlinde yardım faaliyetlerini daha kapsamlı şekilde sürdürmek istediklerini de sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bugün yaptıkları görüşmede bu konuyu konuştuklarını ve bu yöndeki adımları hızla atmanın hazırlığı içinde olduklarını söyledi.

BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN REFORME EDİLMESİ

“Tüm bu gelişmeler ve yaşanan insani trajediler Türkiye olarak ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek sembolleştirdiğimiz BM Güvenlik Konseyi’nin yeniden yapılandırılması çağrımızın haklılığını teyit ediyor” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gelişme ve trajedilerin, aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi’nin reforme edilmesinde ne kadar geç kalındığını da gösterdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm dünyanın temsilcileri sıfatıyla bu çatı altında bir araya gelen bizler terör örgütlerinin cinayetlerine, insani krizlere ve mağduriyetlere engel olacak bir irade ortaya koyamazsak, o zaman herkes başının çaresine bakmanın yollarını arar. Bu anlayışın yaygınlaşması durumunda dünyamız yeni bir kaos ve zulüm fırtınasının içine sürüklenir. Batı ülkeleri, yabancı düşmanlığı, ırkçılık, İslam karşıtlığı gibi eğilimleri engellemezse, kriz bölgelerindeki ülkeler terör örgütleriyle ve yoksullukla kararlı bir şekilde mücadele etme iradesi ortaya koymazsa ve hep birlikte bunların tamamı için iş birliği yapmazsak sürdürülebilir bir dünyada herkes için barış ve insanca yaşama ideallerimize nasıl ulaşabiliriz? Mülteciler Yüksek Komiserliği döneminde yakın iş birliği içinde olduğumuz Sayın Genel Sekreterin bu doğrultuda yürüttüğü çalışmaları destekliyoruz. Mevcut yapısıyla insanlığın hayrına somut adım atma kapasitesi kalmamış olan bu çarpık sistemin devamında ısrar etmek kimsenin faydasına değildir.”

“DÜNYA ÜLKELERİN TAMAMI, SIRALARI GELDİKÇE BU ÖNEMLİ KURUMDA SÖZ SAHİBİ OLACAK”

Güvenlik Konseyi’nin demokratik, şeffaf, adil ve etkin bir yapıya kavuşmasını istediklerini ifade ederek, tekliflerinin; ‘BM Güvenlik Konseyi’nin tamamı aynı hak ve yetkilere sahip, her yıl 10’u yenilenmek suretiyle hepsi de iki yıl görev yapan 20 üyeden oluşan bir yapıya kavuşturulması’ olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumda dünyadaki ülkelerin tamamı sıraları geldikçe bu önemli kurumda söz sahibi olacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık İkinci Dünya Savaşı sonrası dünya yok, dünya çok değişti. Öyleyse, sadece beş daimi üyeyle idare edilen bir dünya değil, tüm dünya ülkelerinin görev aldığı dünya ülkeleriyle idare edilen bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin insanlığın vicdanı olacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

“YÜZÜMÜZ VE GÖZLERİMİZİN RENGİ NE OLURSA OLSUN, GÖZYAŞLARIMIZ AYNIDIR”

“Yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun gözyaşlarımızın aynı olduğunu hatırlatmak istiyorum. Sizleri dünyanın farklı köşelerinde akan gözyaşlarını dindirmek amacıyla bir an evvel harekete geçmeye çağırıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 72. Genel Kurul çalışmalarının bu doğrultuda yapılacak çalışmalara katkıda bulunacağını ümit ettiğini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, “Bu duygularla insanlığın ortak parlamentosu olan bu çatı altında özellikle tüm ülkeleri ve halkları şahsım ve ülkem adına sevgiyle, saygıyla selamlıyorum” sözleriyle tamamladı.

Google+ WhatsApp